Rol
Bülent Uygun Hoca 5-3-1-1 ile çıkmıştı Rams Park'a. Fenerbahçe'ye çelme takıp şampiyonluk yolundaki umutlarına darbe indiren eski Fenerbahçe golcüsü, aynı şeyi Galatasaray'a da yapmayı ve ligin zirvesinin belirleyicisi olmayı umuyordu. Bir puan bile bunun için yeterdi. Herkes Sivasspor'u konuşacaktı. Belli ki Sivas'tan yola çıkarken valizlere bu hayaller konmuştu.
Fakat en son geçen yıl Nisan ayında kendi sahasında puan kaybetmiş olan Galatasaray yine bir oyun hamuru gibi rakibinin şeklini alıp onu yok etmeye hazırdı.
Yine bir oyun sahneleniyordu ve yönetmen koltuğunda oturan Okan Buruk rolleri doğru dağıtmıştı.
Bu kez Icardi 9, Mertens 9,5, Ziyech 10 numara rolünde oynuyordu. Hatta Köhn orta sahanın solu, Kaan Ayhan 3. stoper rolleriyle ilginç bir oyun sahneliyordu.
Buruk, Poungouras ve Murat arasındaki uyumsuzluğu keşfetmişti. Barış'a ayağı çizgiye basan bir kanat gibi oynamasını, sürekli bu ikilinin arasına dalmasını söylemişti. 32 yaşındaki Uğur sol bekteki yerini hiç boşaltmayınca zaten Ziyech sağ kanadı kullanmayı düşünmedi bile. Savunmanın merkezindeki Appindangoye ve Camara sadece Icardi'ye odaklanmıştı. Icardi ise ilk bölümde sadece bu iki stoperi sırtına alıp boş koşu yapacaktı. Sonra 9.5 ve 10 numaralara boş pozisyonda vurmak kalacaktı.
Aynen öyle oldu. İlk iki gol çizilmiş hücum setlerinin ürünüydü. İddia ediyorum antrenmanda bile bu kadar kolay olmamıştır.
Defansın dikkati dağılmıştı. İkinci yarı artık merkezi bırakmaktan korkmaya başladılar ve oyunun ikinci perdesi sahnelenmeye başladı. Bu kez Mertens topu daha geniş alanda alıp statik savunmanın arasına sert kesmeye ya da şut atmaya başladı. Icardi için bulunmaz fırsatlar doğdu. Önce ön direk koşusu, sonra bir duran top organizasyonu derken gol sayısını 23'e çıkardı. Ziyech ve Mertens ise yine aynı ezber oyunda şov yapma şansı bulup jeneriklik gollerle Sivasspor'un gardını tamamen düşürdü.
Sahnelenen bu oyunda rakibin tüm zaaflarını görüp rolleri bu kadar ustaca dağıtan Okan Buruk yılın yönetmeni ödülünü hak ediyor sanırım. "5'li defans nasıl açılır?" konulu ders verdi resmen.
Tabii skor 6-1 olsa bile 7. gol için çılgınlar gibi rakip kaleye saldıran oyuncuların ve tribünlerin coşkusu da Galatasaray'ın yakaladığı havayı yansıtıyordu.