Ey ruh
Galatasaray’ın yıllarca Fenerbahçe karşısında çaresiz kalmasının bir sebebi vardı.
Sarı-lacivertli takım tüm Galatasaray derbilerinde hep yüksek konsantrasyon ve yüksek şiddetli fiziksel temasla rakibini kırdı. Oyun oynamasına izin vermedi ve tam sahada yüksek presle rakibine hükmetti. Bu psikoloji Fenerbahçe’yi hep bir adım öne taşıdı. Yani o inanılmaz galibiyet serilerinin sebebi büyü falan değildi. Fenerbahçe’nin en önemli maçı hep Galatasaray derbileri oldu.
Şampiyonluk şansı mucizelere kalmış, İrfan Can Kahveci’nin, İsmail’in, Becao’nun ve hatta Cengiz’in bile olmadığı bir derbide sarı-lacivertli oyuncuların bir tek şansı vardı. Bir zamanlar hep sonuç veren “Galatasaray Derbisi Ruhu”...
Fenerbahçe de belli ki ruhu geri çağırmış.
Tıpkı Trabzonspor maçındaki gibi şartlar sahada iyice zorlayınca Fenerbahçe inanılmaz bir direnç gösterdi. Takım kenetlendi ve daha sert oynamaya başladı. Sınırları zorlayan ölümüne bir oyun... Her top alınmalı, rakibin tüm hamleleri büyük bir sertlikle kırılmalıydı. İnanmış 11 adam... Sonra 10’a düştüler ama farketmedi. Futbol oynamak, oyunun güzellikleri falan kimsenin umurunda değildi. Bu maç kazanılmalıydı.
Ve kazanıldı...
Galatasaray ise daha maç başlamadan kendini artık şampiyon olarak görüyor ve tarihi bir galibiyet için sahaya çıkacağına inanıyordu. Hatta bu, ellerini kollarını sallayarak, mücadele etmeden, yürüyerek olacaktı.
Tüm takım psikolojik olarak çoktan şampiyonluk kutlamalarına başlamıştı. Oyuncular inanılmaz rahat ve şımarık tavırlar içindeydi. Okan Buruk Hoca bile maça bir türlü gelemedi. Oyuncu değişiklikleri, taktik hamleler ve reaksiyonlar tüm sezon övgüyle bahsettiğimiz görüntünün çok uzağındaydı.
Fakat hayatın yazılı olmayan bazı kuralları vardır. Ayaklar yerden kesilirse nasıl düşeceğini bilemezsin.
Galatasaray çok fena düştü. Şampiyonluk kutlaması hesapları yaparken bir anda son maçta her şeyi kaybetme tehlikesini yaşamaya başladı. Galatasaray hala büyük bir avantaja sahip ama bir taraftan da tarihi bir hezimet olma ihtimalinin tedirginliği takımı kuşatmış durumda.
İş ruhlara kaldı. Fenerbahçe yeniden kavuştuğu ruhuna sarılarak bir mucizenin hayallerini kurarken, Galatasaray erken tatile çıkardığı mücadele ruhunu geri çağırıyor. Bakalım ruhlar çağrıya cevap verecek mi?