Futbol Şöleni

Beşiktaş liderin 42 puan gerisinde. Şimdiden önümüzdeki sezonu düşünüyor. Bu sezonki 6. teknik direktör olarak Serdar Topraktepe saha kenarında. Takımda 7 eksik ve sayısız küskün var. Yani İsmail Hoca sipariş etse Kadıköy'de derbi oynamak için böyle bir Beşiktaş getiremezdi.

Fenerbahçe şampiyonluk için mücadeleye devam ediyor ama maç başlarken gördük ki şampiyonluk inancı Kadıköy'e gelmemişti.

Temposuz, garanti, "Aman ağzımızın tadı kaçmasın," oyunu izledik.

19'da Fenerbahçe'de İsmail sakatlandı. İçimizde bir kıpırtı oldu. Acaba İsmail Hoca bu kez bizi şaşırtacak mı? Mesela çift forvet ya da İrfan merkeze, Osayi öne, Mert sağ beke olur muydu? Olmadı ... Krunic ve yabancı sınırından Çağlar oyuna girdi. Oyun daha da yavaşladı. Batshuayi önüne top isteyip sürekli dripling yapıyor, Çağlar, "Ne olur ne olmaz" diyerek geriye kaçıyor. Takımın boyu iyice uzadı.

Al Musrati baktı ki Fenerbahçe iyice zorlanıyor, kırmızı görerek takımını 10 kişi bıraktı. Ne de olsa tarihi "Beşiktaş Kadıköy'de 11'e 11 oynayamaz" kuralı vardı.

5 dakika sonra altında Fred ve Tadic imzası olan mükemmel bir Batshuayi golü geldi.

İkinci yarıya Beşiktaş Rashica'nın yerine oyuna giren Ghezzal'dan sihirbazlık bekleyerek başladı. Ama hiç halleri yoktu. Maç bitse de gitselerdi.

62'de bomboş bekleyen İrfan Can'a koşmaya mecali olan bir oyuncu bulamadılar. Skor 2-0 oldu. Ama Fenerbahçe heyecan istiyordu. 82'de Cenk attığı mükemmel şutla skoru 2-1'e getirince istenen heyecan da stada zuhur etti.

Sonra Fenerbahçe 10 kişilik rakibi karşısında kıvrana kıvrana da olsa maçı bitirdi.

Bu maçtan vasat futbol ve üç mükemmel gol çıktı.

Böylece bir derbiyi ve sözüm ona bir futbol şölenini daha geride bıraktık. Umudumuz yarınlarda.