Meydan okumak
Final haftalarındaki son 7 maçta 23 gol atıp 6 gol yemiş. Bu 6 golün 3'ü Kasımpaşa maçında...
Bu sezon 28 topu direkten dönmüş ve buna rağmen 80 atmış ve gol averajında 59 golle zirvede.
Bu sezon neredeyse 1 ay takımdan uzak kalan, oynadığı dönemlerin çoğunda sakatlığı olan golcüsü 21 golle gol krallığında zirvede.
Ve topladığı 93 puanla en yakın rakibinin maç fazlasıyla 7 puan önünde zirvede.
Bahsettiğimiz birkaç başlık Galatasaray'ın ortaya koyduğu performansın bazı detayları. Peki bu nasıl oluyor?
En kritik deplasmanlardan Adana Demirspor maçında Galatasaray'ın daha kontrollü bir anlayışla sahada olmasını bekliyorduk. Çünkü rakip dribblinglerle süslenmiş hızlı hücum üzerine kurulmuş bir takım. Hava sıcak ve yüksek tempo ile geride boş alan bırakmak çok riskli...
Beklenen tüm olumsuzlukları yaşamasına rağmen Galatasaray bildiğini okuyor ya da bildiğini oynuyor. Muslera kaç kez "Artık bu gol olur" denen pozisyonu çıkardı, sayamadık. Fakat Galatasaray aynı tempolu oyuna devam etti, hiç topa basmadı. Futbolun gerçeklerine de meydan okudular.
Çünkü futbolcular oynadıkları oyundan zevk alıyorlar. Kaç kez net pozisyonu kaçırsalar da yüzlerinde hep bir tebessüm var. Sanırsınız mahalle maçında top kale direği yerine kullanılan taşın yanından çıkmış. Az sonra anneler çağıracak, maç bitecek de; her dakikanın tadını çıkaralım kafasındalar.
Okan Hoca'nın sırrı belki de bu. Galatasaraylı oyuncuların bir şekilde keyif almalarını sağlıyor ve bu hava bir şekilde kazandırıyor. Dün akşam da bu oldu. Galatasaray Adana Demirspor'un 3 golle geçti. Maçın hikayesi hiç böyle değildi ama sonuç böyleydi. Galatasaray rahattı.
En büyük rakibi Fenerbahçe ile sahadaki en büyük farkları da bu galiba.