Sercan Hamzaoğlu'ndan Mourinho analizi
Dünya futbolunun marka kimliği Jose Mourinho’nun Fenerbahçe çatısı altında günlük tavır ve davranışlarını, alışkanlıklarını inceleme altına aldık:
- Her antrenmana bisikletle gidiyor asla araç kullanmıyor.
- Takımdan 1 saat önce sahaya gidip düzeni bizzat kendi kuruyor.
- Günde ikişer saate yakın iki antrenman yaptırıyor.
Bu kısma ek olarak, Kamp döneminde basınla buluşan, açıklama yapan Fenerbahçeli futbolcular sıkı programa vurgu yapıp çok iyi çalıştıklarını istisnasız şekilde dile getirdi.
- Taraftar ve basınla çok ilgili, sürekli onlarla diyalog halinde.
- Kamptaki her şeyi en ince detayına kadar irdeleyip öğreniyor.
- Antrenmanlarda fiziksel olarak takımı daha üst seviyeye çekmek için zorluyor, idmanlar yoğun ve uzun sürüyor.
- Fiziksel olarak takım hazırlık kampında olması gereken şiddetin önünde gidiyor. Hoca Portekizli ama ekibinin, özellikle kondisyonerinin İtalyan olması bunda önemli etken.
- Takımın idman sahasına 45 dakika erken gelmesini istiyor çünkü fitness salonu antrenman sahasında bulunuyor ve idmandan 45 dakika önce takımı buraya getiriyor ki takım idmandan önce de burada zaman geçirebilsin.
- Bu durum hem toplu hem topsuz şekilde takıma dayanıklılık katıyor.
- Dayanıklılık antrenmanlarını zaman zaman yarışma şeklinde yapıyor ve takım sıkılmıyor. Kuvvet antrenmanlarını da sahada yaptırıyor. Yani sahada kuvvet programı varsa takım fitness programına girmiyor, ekipmanlar sahaya çıkıyor. Bunun için Samandıra'dan birçok ekipmanı getirtildi.
- Taktiksel olarak bir çok kez oyunu durduruyor ve takıma sürekli uyarılarda bulunuyor. Pozisyonel olarak bir çok konuyu işliyor ve detayları da anlatıyor.
- Önce kaleden başlıyor ve ön bölgeye kadar her şeyi tek tek anlatıyor, yani parçadan bütüne gidiyor.
- Tüm antrenmanları drone ile kayıt ettiriyor ve her antrenmanın analizi yaptırıyor.
- Her günün sonunda takıma antrenmandaki yanlışları ve doğruları göstererek günü tamamlıyor.
Bunların dışında, oyuncularla sadece antrenmanlar konusunda değil, bireysel anlamda insani olarak da diyalog kuruyor. Onları esprili ve sıcak yaklaşımıyla rahatlatıyor. İngilizcesi çok iyi olduğu için herkesle sürekli konuşabiliyor.