Abdülkerim vazgeç bu sevdadan!
Okan Buruk'un kazanan takım bozulmaz anlayışı ve ezber oyun anlayışı yine negatif sonuçlar ortaya çıkardı. Galatasaray, Liverpool karşısında nasıl bir oyun oynadıysa Beşiktaş da derbide benzer bir şablonla sahaya çıktı.
Galatasaray, kırmızı karttan sonra ve özellikle ikinci yarıdaki mücadele gücüyle golü buldu. Beşiktaş'ta futbolcular beraberliğe razı bir oyun oynamasaydı skor farklı olabilirdi. Hakem başta olmak üzere iki takım da maçın berabere bitmesini istedi. Fenerbahçe de beraberlik isterdi. Herkesin istediği oldu.
Abdülkerim'in yoran uzun pasları
Lemina'nın orta sahada kötü başlamıştı ancak stopere geçince harika oynadı. Abdülkerim'in sıkça kapanan rakibe karşı savunma arkası top atması saçmalıktı. Israrla denedi, duvardan sekip geri geldi. Evet bunu iyi yapardı ama şu sıralar yapamıyor. Kapalı savunmaya da yapmasın. Çizgiye inip orta açması daha mantıklı. Torreira yine takımın en iyilerindendi. Yenilen gol bence Uğurcan'a yazmaz ve genel olarak iyi oynadı.
Okan hoca geç kaldı
Liverpool maçında yüksek efor sarf eden kadro sahadaydı. Üstüne 10 kişi kalınca özellikle 60'tan sonra bazı oyuncularda ciddi düşüş görüldü. Barış Alper, Yunus Akgün fiziksel olarak sahada varlık gösteremedi. Okan hoca değişikliklerde geç kaldı. İlkay'ın muhteşem bir oyun aklı var ancak o da 60'tan sonra düşüyor. Sane'yi üstüne gelen takımlarda oynatmalısın. Tam bir geçiş oyuncusu. Barış formsuz. Sözleşme garabeti kendisini geriye götürdü. 11'de 4-5 değişiklik yerine 1-2 oyuncuyla rotasyon yapmak daha doğru. Oynama alışkanlığı böyle kazanılır.