Milli rallici Ali Türkkan'ın hedefi dünya şampiyonluğu
Dünya Gençler Şampiyonası'nda (WRC3) üçüncülük elde eden milli rallici Ali Türkkan, bir sonraki hedefini şampiyonluk olarak belirledi.
Türkiye'de daha önce kazanılmamış bir başarı yakaladığını aktaran Ali Türkkan,
"Üzerimizde baskı ve beklenti vardı. Bu baskının büyük bir kısmını da biz kendimiz yaratıyorduk çünkü her zaman, her yerde maksimumu vermek, en iyiyi yapmak üzere sahaya çıkıyoruz. O yüzden böyle uzun ve zorlu bir sezonu başarılı bir şekilde tamamlamak bizi hem çok rahatlattı, hem de çok mutlu etti." diye konuştu.
Destekçilerini şampiyonluk yolunda umutlandırdıklarını vurgulayan 25 yaşındaki sporcu,
"Elde ettiğimiz başarı, seneye şampiyonluk hedefi koyduğumuz bu yolda bizi fazlasıyla umutlandırdı. Hedef, dünya şampiyonluğu. Şu an önümde dünya gençler şampiyonluğu var. Ardından rallinin yani en tepesindeki dünya şampiyonluğu. Seneye hedefimiz dünya gençler ralli şampiyonluğu. İnşallah onu aldıktan sonra bir sonraki hedef dünya ralli şampiyonluğu. O da zaten böyle belki ilk söylemesi çok basit geliyor ama çok büyük bir olay olur. Biz de sabah akşam bunun için çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Otomobil sporlarıyla karting ile tanıştığını anlatan Ali, şöyle devam etti:
"Beş yaşımda karting yapıyordum. Ardından piste geçtim çünkü ehliyetim yoktu. Hatta 17 yaşında ehliyetim yokken Türkiye pist şampiyonu oldum. Ardından ehliyet aldım. Ehliyet alınca bu sefer ralli yapabilir bir sporcu haline geldim ama hala pistte yarışıyordum. Sonra 2018'in sonunda ralli tarafından çok özel bir teklif aldım ve pistteki kariyerimi gözden geçirdiğimde ralli branşında ilerlemenin her ne kadar daha çok riskli olsa da daha güzel olacağını düşündüm ve bu riskli tercihi yaptım. İyi ki de yapmışım."
"Motivasyonum, gelişim sürecim"
Ali Türkkan, gelişim sürecinin kendisini motive ettiğini dile getirdi.
Sezon içinde çok yoğun bir fikstürlerinin bulunduğunu ve bu şartlarda motivasyonlarını yüksek tutmaları gerektiğini aktaran Ali, "Ayda bir bazen iki yarış yaptığımız oluyor. Bir dünya şampiyonası yarışı da on gün oluyor. Zaten onun gittisi, geldisi var. Hani neredeyse ayın yarısını alıyor. Kalan vakitte de spor yapmak, vücudu bir sonraki yarışı hazırlamak veya bir sonraki yarış için dinlendirmek kalıyor. Motivasyonum her zaman yüksek. Şu an yürüdüğüm yolda gerçekten çok emin adımlarla gidiyorum. Yıllardır hedeflediğim, yıllardır istediğim bir hedefe doğru yürüyorum. Bence burada bu adımları atarken başardığımı görmek, her sezon üzerine koya koya ilerlemek, bir şeylerin değiştiğini, bir şeylerin geliştiğini, kendimi bir noktadan başka bir noktaya taşıdığımı görmek büyük bir motivasyon. Şu an aynı ivmeyle de devam edersem eminim ki hedeflerime ulaşacağım." değerlendirmesinde bulundu.
Yardımcı pilotla iletişimin önemine de değinen milli rallici, şunları kaydetti:
"İyi bir iletişim şart. Ben nasıl otomobili iyi tanıyorsam, otomobilin nerede ne yapacağını biliyorsam yardımcı pilotta aynı şekilde beni iyi tanımalı. Benim neyi, nerede, nasıl isteyeceğimi iyi bilmeli ki ihtiyaç anında, 'Evet Ali bunu ister, bunu yapar.' diyebilmeli. Bu aslında biraz alışkanlık, birazcık da tecrübe. Birbirimizi tanımanın verdiği güzel bir durum. O yüzden dediğim gibi benim otomobili tanımam, yardımcı pilotun beni tanıması ve bu üçlünün beraber bir makina gibi işlemesi bu noktada çok önemli. Yardımcı pilot bence başarının yüzde 51. Her ne kadar gölgede kalan bir tarafı olsa da gerçekten harika bir iş yaptıklarını söyleyebilirim."
Parkur analizini takım ve mühendislerin yürüttüğünü, yoğun takvimiyle kişisel hayatının paralel olduğunu ifade eden Ali, işini severek yapmanın önemine vurgu yaptı.
Castrol Ford Team Türkiye olarak koydukları hedeflerin büyük çoğunluğunu başardıklarının altını çizen milli sporcu, şampiyonluğun an meselesi olduğunu belirtti.
Ali Türkkan, sözlerini ralli sporunun gelişimine ilişkin şu ifadelerle noktaladı:
"Öncelikli olarak Türk sporcularının benim gibi uluslararası arenada Türkiye'yi temsil etmesi lazım. Bu nedir? Dünya Ralli Şampiyonası, Avrupa Şampiyonası veya lokal başka yarışlara Türk sporcuları gitmeli, oraya sportif başarı taşımalı ve 'Bu Türkler kim? Bu Türkler de rallide söz sahibi.' dedirtmeli. Ardından BRC gibi Avrupa Şampiyonası gibi büyük şampiyonalar ülkemize gelebilir. Burada düzenlenebilir. Ama bence burada yarış olmasından daha da önemlisi buradaki sporcuların gidip yurt dışında başarılı olması. Aynı motosikletle Toprak'ın yaptığı gibi. Nasıl Türkler olarak hani motosikletle bir anda söz sahibi olduk. Son geçtiğimiz on yıla baktığımızda. Kenan abi başlattı. Toprak devam ettiriyor. Bizim de rallide bunu başarmamız lazım. Ben şu an bir yol açmaya çalışıyorum. Arkadan gelen genç kardeşlerimiz de var. İnşallah ben bu yolu güzel bir şekilde aşacağım. Bu işi sadece 'Çinliler ya da Fransızlar değil Türkler de başarabiliyor.' dendiği noktada bence başardık demektir."