Yunus Akgün'ün yerinde ikiniz olsaydı o top kaleye gitmezdi, vuramazdınız!

Samsunspor karşısında hemen hemen hiç pozisyon vermeden dişli rakibini evinde 2-0'la geçen Galatasaray'da Bodrum FK maçı hazırlıklarına daha şimdiden başlandı. Mücadelenin ardından Yunus Akgün, Osimhen, Lemina, Eren Elmalı, Davinson Sanchez, Sallai gibi yıldızların performansları parmak ısırtırken, özellikle Yunus'un 1 gol 1asistle oynaması göz doldurdu. İşte Samsunspor - Galatasaray karşılaşmasının yazar yorumları...

TOLGAR ERSARI (MİLLİYET)

Kupadaki Fenerbahçe derbisinde Morata ısrarından vazgeçen ve takımını oyun ezberine geri döndüren Okan Buruk, bunun karşılığını tur ile almıştı. Bu doğru uygulamayı, ligdeki kritik Samsunspor deplasmanında da devam ettirdi Buruk. Farklı olarak, sakatlık ve cezalardan dolayı yaşanan sağ bek kıtlığında bu bölgede Sallai’e görev verdi. O da orijini olmamasına rağmen iyi bir şekilde görevini yaptı. Tabii bir de Muslera kalesine geri döndü.

Sahasında takım halinde kapanıp, hızlı çıkışlarla gol bulmayı amaçlayan Samsunspor karşısında yine bir duran top sonrasında Yunus Akgün’ün güzel vuruşuyla 1-0 öne geçen sarı- kırmızılılar; bu golden sonra topa da oyuna da daha fazla sahip oldular. Bu bağlamda Torreira – Lemina orta sahası maça damga vurdu.

Önlerindeki Sara, onları tamamladı. Stoperdeki Davinson Sanchez yine müthişti. Samsunspor’un çıkış denemelerinde yaptığı ilk müdahalelerle atakları daha başlamadan bitiren ve Galatasaray’ın geriden hücum kurgularını başlatan hep Sanchez’di.

Eren Elmalı yine başarısıyla parlıyor, Osimhen de yine çabası ve mücadelesi ile takdir topluyordu. Sarı- kırmızılılardaki tek eksik, hücumdaki üretkenlikti.

İkinci yarıya golle başlamak Galatasaraylı oyuncuları ve taraftarları rahatlattı. İlk golü atan Yunus Akgün, ikinci goldeki asisti ile yıldızlaştı. Osimhen’in gol vuruşuna da zaten söylenecek bir şey yok! Nijeryalı yıldız, çok büyük katkı sağlıyor takıma. Eğer Galatasaray bu sezon şampiyon olursa şüphesiz bunda en büyük pay Osimhen’e ait olacak.

2-0'dan sonra da oyun hakimiyetini elden bırakmadı sarı- kırmızılılar ve son derece rahat bir şekilde üç puana ulaştılar. Yukarıda saydığım isimler, ikinci yarıda da etkili futbollarını sürdürdüler. Ancak Sara’nın daha dikkatli, daha motive olması lazım. İki net pozisyonu kaçırdı. Şampiyonluk yarışında kalan haftalar hata kabul etmez.

Maç fazlasıyla Fenerbahçe ile arasındaki puan farkını altıya çıkarttı Galatasaray ve rahat bir şekilde rakibinin Pazar akşamı oynayacağı maçı beklemeye başladı. Yukarıda da belirttiğim gibi artık hataların telafisinin çok zor olduğu haftalardayız. Daha az hata yapan mutlu sona ulaşacak.

Samsunspor; ikinci golden sonra vites yükseltmeye çalışsa da sonuca etki edemedi ve maçı, kaleyi bulan şutu olmadan tamamladı. Karadeniz temsilcisi, transfer yasağı ve takımdan ayrılan oyunculardan dolayı çok kısıtlı bir kadroya sahip. Eldeki oyuncuların doğru kullanılıp kullanılmadığı ise tartışmaya açık. Nitekim son haftalarda gözle görülür bir düşüş yaşıyor Samsunspor.

Maçın hakemi, iki yardımcısı ve VAR hakemi son derece kötü bir yönetim sergilediler. Yabancı VAR uygulaması yapılıyor ancak iyi hakemler getirilemiyor. Bu nedenle de VAR’da önemli hatalar yapılıyor. Bu maçta da ilk yarıda Galatasaray’ın iki net penaltısı verilmedi. İlginçtir, hem taçtan gelen topa elle müdahale eden hem de ceza sahası içerisinde Torreira’yı düşüren Van Drongelen’di.

Ancak bu iki pozisyonda da penaltı verilmedi. Öte yandan maçın hakemi Ozan Ergün, bazı kararlarında ve kartlarda son derece hatalıydı. Eren Elmalı ve Jakobs’a faul yapmadıkları halde sarı kart gösterdi. Sallai’ye de ofsayt olan pozisyonda sarı kart çıkartıp cezalı duruma düşmesine neden oldu. Van Drongelen’in de 65. dakikadan maç sonuna kadar sakalı kanlı bir şekilde oynamasına göz yumdu.

Evet, hataların telafisinin zor olduğu haftalara geldik diyoruz. Bu anlamda hakemlerin de daha dikkatli olmaları gerekiyor. Tabii aynı dikkat hakem atamalarında da gösterilmeli. VAR hakemleri dahil!

SERDAR ALİ ÇELİKLER (NEO SPOR)

Galatasaray aman aman performans harcamadan bu maçı kazandı. Yani bu maçta uçan kaçan yoktu, gerek kalmadı. Şunu belirtmek istiyorum; Yunus Akgün'ün golünde top 122 km hızla gitmiş, aynı yerde top Tadic veya Dzeko'nun önüne düşseydi ne olurdu? Ben söyleyeyim; Tadic vurmazdı, bocalardı, topu çekmeye falan çalışırdı, Dzeko'da plase atardı top tıngır mıngır giderdi.