Osimhen'den Galatasaray ve transfer itirafı! Okan Buruk'la özel görüşmesini ilk kez anlattı: Victor, ciddi misin?

OSIMHEN'DEN GALATASARAY VE TRANSFER İTİRAFI! OKAN BURUK'LA ÖZEL GÖRÜŞMESİNİ İLK KEZ ANLATTI

Galatasaray'ın Nijeryalı yıldızı Victor Osimhen, John Obi Mikel'in podcast yayınında birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu. Osimhen, Galatasaray'a transfer olma süreci ve Okan Buruk'la yaptığı görüşmenin detaylarını anlattı. İşte Osimhen'in açıklamaları...

"GALATASARAY DÜNYANIN EN BÜYÜK KULÜPLERİNDEN"

"Burası harika bir kulüp. Dünyanın en büyük kulüplerinden biri ve tabii ki Türkiye'nin en iyisi. Geldiğim anda bunun inanılmaz bir karşılama olacağını hissettim. Beklentilerimi bile aştı. Havalimanından otele kadar ailemle birlikte yaşadıklarımız. Bu kulübün, taraftarlar için bir kulüpten fazlası olduğunu gösteriyor. Burası büyük bir aile ve dürüst olmak gerekirse burada olduğum için ayrıcalıklı hissediyorum. Bu kulüpte ve sahada oynamış birçok dünya çapındaki harika oyuncuyu düşündüğümde burada olmak harika bir şey..."

"DÜRÜST OLMAK GEREKİRSE ÇOK ETKİLENDİM"

"Napoli'den ayrıldığımızda uçağın takip edildiğini bilmiyordum. Uçuşun takip edildiğini bilmiyorum çünkü bu benim için yeni bir deneyimdi. Sabah 03.00'te bu kadar insanın olduğunu bilmiyordum. Dürüst olmak gerekirse çok etkilendim. Benim için adeta bir film sahnesi gibiydi. Beni otele kadar takip ettiler. Bazıları benimle aynı otelde kalıyordu. Antrenmana giderken onları sık sık görüyordum.Bu tamamen yeni bir başlangıç gibiydi. Kendime dedim ki hızlı adapte olmam gerkeiyordu. Soyunma odasına girdiğim andan itibaren oyuncuların beni karşılama şekliyle şunu düşündüm sanırım burası bana her yerden daha çok evim gibi hissediyor. Daha önce böyle bir şey yaşamadım. Burada olmak harika bir şey. Ailem de burayı sevdi, arkadaşlarım da burada. Çay çok içiyorum. Daha önce içmiyordum sadece buraya gelince alıştım. Ailem de alıştı. Sürekli çay içiyorum."

"GALATASARAY'A GELMEM ÇOK KOLAY OLDU"

"Yanlış bir şey söylemek istemem ama her antrenmana gittiğimde otelde taraftarları görüyordum. Her resepsiyona indiğide en az 10 forma imzalıyordum. Birçok kişi 'Senin buraya geleceğine inanmıyorduk' dedi. Benim buraya gelmem çok kolay oldu. Hem de çok kolay çünkü teknik direktörün büyük bir rolü oldu. Ben zaten maçlarınıizliyordum. Daha buraya gelmei hayal etmeden önce bile maçlarını izliyordum. Teknik direktörle konuştuğumda bana projeyi anlattı. Kulübün hedeflerinden, bu sezon için belirledikleri amaçlardan bahsetti. Bence bizimle aynı düşünce yapısına saipler. Kulübün sembolü bir Aslan ve kendimi bu kategoride görüyorum. Bu kulübü kabul etmek oldukç kolay oldu."

"MARADONA, NAPOLI'DE YARI TANRI GİBİ"

"Napoli'ye ilk geldiğimde havalimanında çok sayıda taraftar vardı ama ben ana çıkıştan değil arka kapıdan çıktım. Şehirden otele giderken o yolda Mradona'nın fotoğraflarını görüyordum. Bu yüzden kültürleri hakkında bilgi edindim. Her yerde taraftarları gördüm. Otelde çok fazla taraftar vardı. Taraftarların kulüplerine bağlılıkları harikaydı. Benim açımdan farklı bir deneyimdi. Antrenmanda sahasında soğukta bile çok fazla taraftar gördüm. Sadece benim için değil tüm oyunclar için oraya geliyorlardı. Napoli'de Maradona hakkında bir şey söylersen büyük bir yankı uyandırırdı. Maradona adeta bir yarı tanrı gibiydi. Çok büyük bir figür."

"NE YAPARSAN YAP MARADONA'YI GEÇEMEZSİN"

"Hiçbir oyuncunun yapabileceği bir şey yok. Kimse Maradona'yı geçemez. Boşuna uğraşırsın. Napoli'de 5 Şampiyonlar Lgi kazanabilirsin veya 10 kez İtalya şampiyonu olabilirsin ama asla Maradona'yı geçemezsin. Napoli'yi tek başına şampiyon yaptı ve haritaya soktu. Şehrin her köşesinde Mradona'nın fotoğrafı var. Ben, Kvara, Kim Min Je hepimiz şampiyonluğu kazandık. Antrenman sahasına gittiğimizde veya geri dönerken yetişkin adamların ağladığını görüyordum. Bize bu şampiyonluğu kazanmamız için hepsi yalvarıyordu. Son kez kazandıklarında dedeleri onları stadyuma götürmüş. Şimdi kendileri büyümüşlerdi. Spalletti şehir hakkında çok şey anlatırdı Napoli'nin tutkusundan anlatırdı. Scudetto'yu kazandıktan sonra neler olacağını anlatırdı Sürekli liderdik ve bunu başarabileceğimizi biliyorduk. Bu kaliteye sahiptik ve kendi kendimizi motive ediyorduk. Şampiyonluğa adım adım yaklaşıyorduk.6 puan fark 8 oldu ve sonrasında şansımızın olduğunu biliyorduk. Ligin büyük takımlarını yendikçe şampiyon olabileceğimizi düşünüyorduk. Spalletti antrenman sahasında yatıyordu. Napoli'nin şampiyon olmasının en büyük sebebi Spalletti'ydi... Çok disiplinli bir adam. Çoğu zaman oyuncular antrenman yapmıyordu. Kavga ederken birden araya girip oyuncuları sindiriyordu. Bize kale direklerini kaldırmamızı söyledi. Sürekli koşuyorduk. Antrenman bittikten sonra soyunma odasına gelip herkese sarıldı. Bir şeyleri başarabileceğimizi gördüğü için bunları yapıyordu. Orada ne yaparsan yap Maradona'yı geçemezsin."

"NAPOLI'NİN TUTKUSU FARKLIYDI"

"Stadyuma varana kadar otobüsümüzü takip ettiler. Juventus'u 1-0 yendikten sonraki birkaç maçta ya kazanmalı ya da beraber kalmalıydık. Torino'dan dönerken hiçbir şeyden haberimiz yoktu Otobüsle gelirken taraftarları gördük. Yanılmıyorsam en az 2 bin kişi vardı. Bazıları motosikletle elmişti ve akrobatik hareketler ypıyorlardı. Telefonumda videoları var. Napoli'nin tutkusu farklı. Açık konuşmak gerekirse Napoli'de dışarı çıkmak ikansızdı. Motosikletli adamlar vardı. Ne yapacağımızı bilmiyorduk. Bizi coşkuyla karşıladılar. Deli gibi seviniyorlardı Yemek yemek bile zordu. Beni gördüklerinde yanına gelip fotoğraf çektirmek istiyorlar. Bizim için büyük bir gurur kaynağı."

"KVARA İLE SIK SIK KONUŞUYORUM"

"Kvara bana PSG'ye giderken haber vermedi ama çok iyi arkadaşım. Saha dışında ve saha içinde inanılmaz bir insan. Büyük bir transfer yapacağını biliyordum. Çok mütevazı bir geçmişi var. Ounla sık sık konuşuyorum. Ona PSG'ye gitmesi gerektiğini söyledim. Orada harika işler ypacağından eminim. O gerçekten çok yetenekli."

"HALA KENDİMDE GELİŞTİRİLECEK ÇOK ŞEY VAR"

"Öncelikle ben kendimin en büyük eleştirmeniyim. İnternette veya televizyondaki eleştirilere çok fazla aldırmam çünkü hala daha fazlasını verebileceğimi hissediyorum. Çoğu zaman kaçırdığım fırsatar oluyor ama aynı zamanda beklenmedik anlarda inanılmaz goller atıyorum. Bir maçta bir veya iki gol atıyorum ama daha fazlasını atabileceğimi hissediyorum. Tottenham maçında 5 gol atabileceğim hissetmiştim ama takım kazanmıştı. Bu çok daha önemliydi. Dries ve Muslera maçın ardından yanıma gelip neden top almadın diye bana bazı şeyler söylediler. Hala kendimde geliştirecek çok şey var."

"DRIES MERTENS AĞABEY GİBİ"

"Dries bana hep ağabey gibi davrandı. Napoli'de oıynarken de inanılmaz bir insandı. Napoli'ye geldiğimde beni hep destekledi. Fabian Ruiz'le aynı yerde yaşıyordum. Ruiz'in evine ziyarete gittiğinde beni de çağırırdı. Bazen antrenmanlarda moralim bozulduğunda veya sinirlendiğimde yanıma gelirdi. Onun oyun tarzına alışığım. Henüz tam olarak ritmimi bulamadım. Bana verdiği paslara bazen gidemiyorum oysa ki Napoli'de bu toplara hep giderdim. Sahada oynamaktan zevk aldığım oyunculardan biri. Beni gerçekten çok iyi tanıyor. Nereye koşacağımı biliyor. O yanında olduğunda asla kötü bir enerji hissetmezsin."

"OKAN BURUK BANA 'CİDDİ MİSİN' DEDİ"

"Bana göre yaşanan her şeyi düşündüğümde zaten kararımı vermiştim. Sadece antrenman yapmaya ve odaklanmaya karar verdim. Sonrasında Okan Buruk'tan bir telefon aldım. Galatasaray-Young Boys maçını izlemiştim. Telefon geldiğinde deplasmandan dönüyorlardı. Okan Buruk bana "Şu an uçaktayım 1 saat sonra sehi arayacağım" dedi. Sonra bekledim ve beni aradı. Bana projeden bahsetti. Ben onunla konuşurken onun oyuna olan tutkusunu gördüm. Bana kuübün hedeflerinden, şehirden, taraftarlardan ve her şeyden bahsetti. Onunla konuştukça ilgim daha da arttı. Yaklaşık 7 saat sonra 'Tamam bu işi bitirelim' dedim. Sonra bana 'Victor ciddi misin' dedi. Sanırım sonrasında kulüpteki insanlarla konuştu ve onlara geleceğimi söylediler. Başkan yardımcılarından biri beni aradı. Siz hazırsanız ben de hazırım dedim. Ertesi gün beni alabileceklerini söylediler. Özel bir andı. Sabah saat 10.00'da özel jet hazırlandı. Gerçekten güzeldi ama akşama kadar beklemek zorunda kaldık. Nijerya'daki arkadaşlarımı aramıştım. Yei bir şehir başka bir atmosferde yeni bir hava almak lazımdı. Futbol oynamamam gerekiyordu."

"GALATASARAY'LA ŞAMPİYON OLMAK İSTİYORUM"

"Bu takımın sahip olduğu kaliteyi hiç kimse inkar edemez. Unutulmaması gereken bir şey var ki Mauro sezonun sonuna kadar oynayamayacak. Birçok önemli yıldız var. Herkes için savaşıyorum. Tek istediğim şey takımını kazanması ama Galatasaray'la şampiyon olmak istiyorum. Bu Galatasaray için çok önemli olacak. Bir kez daha kazanırlarsa takımda en mutlu olan kişi ben olacağım. Benim için unutulmaz olacak. Bazı insanlara kanıtlamam gerekenler var. Bu kişisel bir mesele."

"NAMAĞLUP DEVAM EDEBİLİRİZ"

"Bu sezon çok iyi gittik ama bazı maçlarda çok daha fazlasını yapabilirdik. Ligde namağlup ilerlemek bizim için gurur kaynağı. Bu seriyi devam ettirebiliriz. Buna inanıyorum. Her şey mümkün."