Tevfik Yamantürk: Malum şahıs hariç camiamızdan özür diliyorum
Beşiktaş Divan Kurulu Başkanı Tevfik Yamantürk, bir önceki divan kurulunda eski başkan Hasan Arat ile arasında yaşananlardan dolayı siyah-beyazlı camiadan özür diledi. Yamantürk, "Özrü camiamdan diliyorum, malum şahıstan değil. Gücüm yettiği kadar da devrinde yaptırılan 137 milyon Euro borçlandırmayı takip edeceğim" dedi.
Beşiktaş Kulübü 2025 Yılı 2. Olağan Divan Kurulu Toplantısı, İstanbul Kongre Merkezi Üsküdar Salonu'nda düzenleniyor. Toplantıda bir konuşma yapan Divan Kurulu Başkanı Tevfik Yamantürk, nisan ayında yapılan bir önceki divan kurulu toplantısında eski başkan Hasan Arat ile arasında yaşananlar sebebiyle özür diledi.
Yamantürk,
"Camiamdan özür diliyorum. 12 Nisan’daki toplantıda olanların olmaması lazımdı. Hak ediyor, etmiyor benim işim değil. Benim o fotoğrafta bulunmamam gerekiyordu. Kalpten özür diliyorum. Kabul edin lütfen. Özrü camiamdan diliyorum, malum şahıstan değil. Gücüm yettiği kadar da devrinde yaptırılan 137 milyon Euro borçlandırmayı takip edeceğim" ifadelerini kullandı.
"İstikrarsızlık doğru değil"
Divan kurulu başkanı olarak son konuşmasını yaptığını hatırlatan Tevfik Yamantürk,
"2017 yılında bir otel odasında aldığım telefonla bu macera başladı. Sizler de bu görevi aban emanet ettiniz. 8 yıldır da doğru bildiklerimizi arkadaşlarımızla yaptık. Makamların da bırakılıp gidilebileceğini, arkadan gelenlere yol açılması gerektiğini göstermek istedik. Bu süreçte kulübümüzde maalesef 7 kere seçim yapıldı. İstikrarsızlık bence doğru değil. Biz 8 yıl aynı yönetimle çalışırken, 7 seçim yapılmasını doğru bulmuyorum. 4 başkanla çalıştık. Önümüzdeki divan seçiminde 6 ila 8 başkan adayının yarışacağı bir seçim olacak. Demek ki divanın itibarını yükselttik ki bu kadar arkadaş göreve talip" şeklinde konuştu.
"Kulüp yöneticiliği, zenginliğin ve şöhret sahibi olmanın en kolay yolu haline geldi"
"Ahlaki değerleri olmayan insanların Beşiktaş’tan uzak tutulması gerektiğini söylemiştik" diyen Divan Kurulu Başkanı Yamantürk, şöyle devam etti:
"Maalesef kulüp yöneticiliği, zenginliğin ve şöhret sahibi olmanın en kolay yolu haline geldi. Bunu önlemenin yolu camianın elinde. Türkiye’ye aidiyet duymayan insanların camiadan uzak tutulması gerekiyor. Bu olmazsa kulüpte bir sabah geldiğimizde Arapça, Rusça ya da Çince konuşulduğunu görürüz."
