Türkiye-İspanya maçı sonrası çok sert sözler: "Rezil rüsva olduk! Arşiv unutmaz"
A Milli Futbol Takımı, Dünya Kupası Elemeleri E Grubu ikinci maçında konuk ettiği İspanya'ya 6-0 mağlup oldu. Spor yazarları, Türkiye-İspanya karşılaşmasını değerlendirdi.

TÜRKİYE-İSPANYA MAÇI SONRASI İSYAN: "REZİL RÜSVA OLDUK! ARŞİV UNUTMAZ"
A Milli Takım, Dünya Kupası Elemeleri E Grubu ikinci maçında Konya'da İspanya'yı ağırladı. Ay-Yıldızlılar sahadan 6-0'lık ağır bir yenilgiyle ayrıldı. Spor yazarları, Türkiye-İspanya karşılaşmasını değerlendirdi. İşte spor yazarlarının görüşleri...

HÜRRİYET - UĞUR MELEKE: 2011 BARCELONA RELOADED
"Dün Konya’da çeşitli sebeplerle oynamayan İspanyollar’dan bir 11 yaptım yukarıda... Yani bir bakıma İspanya’nın ikinci 11’i diyebilirsiniz buna. İddia ediyorum, bu ikinci İspanya 11’i, 2026 Dünya Kupası’nda ayrı bir takım olarak mücadele etsin, onlar da ciddi bir şampiyonluk adayı olurlar. Öyle derin ve kaliteli bir oyuncu havuzu var şu anda İspanya futbolunun.
Eğer Yamal, Nico Williams, Pedri gibileri günündeyse, işlerinden keyif alıyorlarsa ‘Barcelona 2011 reloaded’ gibi dolaştırıyorlar topu. Sadece top çevirmelerini izleyerek futbolu sevebilir, yüzlerine bakmasanız paslaşanların Xavi, Iniesta, Messi olduğunu düşünebilirsiniz.
Eğer önümüzdeki yaz Amerika’da çok ekstrem şeyler yaşanmazsa, 19 Temmuz akşamı New Jersey’de bir Messi-Yamal finali izleme ihtimalimiz yüksek."

SABAH - AHMET ÇAKAR: BİZ UNUTSAK ARŞİV UNUTMAZ
"Konya'da kara hem de kapkara bir gece yaşadık… Tamam İspanya dünyanın en iyi birkaç takımından biri. Söylenecek bir şey yok ama ne oyun ne de skor böyle olmamalıydı. Adamlar 15 net pozisyon yakaladı, yarısını da attılar. Aslında biraz Uğurcan'ın şansı ve başarısı olmasa belki de çift haneli ağır rezil bir yenilgi alacaktık. Takım olarak savunamadık. Ne bireysel olarak savunduk ne de takım savunması olarak ayakta kalabildik. Çok rahat geldiler. Ceza alanında bile gençlerin ancak halı sahada başarabildikleri kısa paslar, hatta abartılı paslar yapıp gollerini buldular. Aslında Montella'da da hata var. Biraz daha diri, daha dirençli, daha defansif bir kadroyla çıkmalıydık. Karşındaki takım sıradan bir takım değil. Evet acımız büyük. Allah'tan Gürcistan'ı Gürcistan'da yenmişiz de grup ikinciliği için avantajı elimizde tutuyoruz. İkinci olursak da play-off'ları oynamak zorunda kalacağız.
Sonuçta; dün geceyi unutalım diyeceğim ama arşiv unutmayacak. Dün geceden alınacak ders; takım olarak nasıl kompakt durulur, kontrataklarda nasıl az hata yapılır ve takım savunması nasıl sağlanır olmalıdır. Düşünebiliyor musunuz bu maç büyük bir turnuvada olsa rezil rüsva olmuştuk. Dün gece de böyle olduk."

SABAH - BÜLENT TİMURLENK: AĞIR GELDİLER BİZE
"Önce transfer curcunası ve milli oyuncuları ruhen yoran sosyal medyaya rağmen Gürcistan gibi iyi jenerasyon yakalamış bir ülkede kazanıp Konya'ya gelmek mühimdi. Eleme grubu dörtlü olunca lider çıkmak istiyorsan İspanya'yı puansız yollaman lazım... Lazım da sahadaki futbol gerçeği bambaşka. Sofya'da Bulgaristan'a 38 dakikada üç gol atmış İspanya… Dün de bize Uğurcan'ın kurtarışları olmasa bunu ilk 15 dakikada bile başarabilirlerdi. Bu takıma ön alanda yoğun baskıya gidilmez… Derinde bekleyip, kontra arayacaktık, Eren'in kaçırdığı gibi. Barcelona aklıyla oynayan takım bize ilk yarıda 8'i isabetli 13 şut attı. Eldeki malzeme bu ama 2-0'a kadar da 2-0'dan sonra da maçtan hezimet kokusu geliyordu. Montella dizilişi değiştirebilir ve dirençsiz orta sahaya müdahale edebilirdi. O da İspanyolların resitalini izlemeyi tercih etti. Eldeki malzeme bu ama İspanyolların pivot santrforsuz Oyarzabal ile oynadıkları oyun, zaten dünyada parmakla gösteriliyor. Ağır geldiler bize...
Bulgarlardan daha dirençsiz çıktık. Bundan sonra yapılması gereken iki Bulgaristan maçı ve evimizde Gürcistan'ı yenip play-off biletini almak olacak. Montella milli takımda favori adamlarından vazgeçmeyen bir teknik adam. Ama kabul edelim, Gürcistan karşılaşmasını kazanan 11, İspanya'ya da karşı oynar derken İspanyolların eşsiz tekniğini hafife almış demiyorum, göz ardı etmiş. Böyle teknik bir takıma karşı tekniği yüksek oyuncularla kafa tutulmazdı öyle de oldu."

TAKVİM - İLKER YAĞCIOĞLU: BU SKORLA YENİLMEK KÖTÜ
"Açıkçası ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Çünkü böyle bir mağlubiyet beklemiyordum... Gürcistan maçındaki galibiyetle inancımız yerindeydi. Oyuncular İspanya maçında herkes gibi beni de ümitlendirmişti. Zor olacağını tabii ki de biliyorduk ama biz adamların işini zorlaştıracak hiçbir şey yapmadık...
YAMAL YILDIZLAŞTI
Daha oyunun başında geriye düşünce ne oyun disiplini kaldı ne de inancımız. Her gelen İspanya atağı kalemizde adeta bir korku filmi oldu. İlk devre 3-0 bitti. İspanyollar son vuruşlarda daha dikkatli olsaydı ilk yarı daha farklı bitebilirdi. Uğurcan da birçok golü engelledi.
İkinci yarının ilk yarıdan farkı yoktu. Son yıllardaki en ağır yenilgilerden birini aldık. Maçın yıldızı ise henüz 17 yaşında olan Lamine Yamal'dı. Sadece hücumda değil, savunmada da büyük sorumluluk aldı.
DÜNYANIN SONU DEĞİL
Gerçek bir yıldız doğuyor demek yetmez; o zaten çoktan parlamış bir yıldız olduğunu bir kez daha ispatladı. Grupta bizim amacımız ikinci olmak. Bu yolda da Gürcistan'ı yenerek büyük avantaj elde ettik. Elbette İspanya'ya kaybetmek dünyanın sonu değil. Kağıt üzerinde grubun en güçlü takımına karşı oynadık.
Ancak bu kadar silik, bu kadar dirençsiz bir oyunla skor kabul edilemez. Sorun mağlubiyet değil; sorun bu şekilde, hiçbir varlık gösteremeden kaybetmiş olmamız.
Bu skor sadece puan cetveline değil, Montella'nın ve oyuncularımızın moraline de ağır bir darbe vurdu."

SABAH - FATİH DĞAN: KABUSTAN UYANMAK ÜMİDİYLE
"İspanya, Avrupa'nın hatta dünyanın en iyi ve formda takımı… Doğru… İspanya, sadece grubun değil, Dünya Kupası'nın favorisi... Kabul… Ancak futbol böyle bir şey değil. Rakip kendi evinde 6 tane atacak, 10 kaçıracak sen üçüncü dünya futbol ülkesi gibi ne bir taktik, ne bir oyun, ne bir reaksiyon ortaya koyacaksın! Beni üzen İspanya karşısındaki çaresizliğimiz ama bir o kadar da sistemsizliğimiz. 'Rakip İspanya ve bu da ağır iş kazası' der geçerim. 'İspanya'nın arkasından Dünya Kupası'na da gideriz. Fazla yüklenmeyelim' derim. Ancak tehlike şu; Montella'nın ne bir sistem tercihi ne B planı var. Gürcistan maçında 10 kişi kalıyoruz, 2 gol yiyerek galibiyeti son anda kurtarıyoruz. B Planı yok. Rodri başta, rakip yürüyerek goller atıyor. Ne alan savunması, ne adam savunması yok. Montella sistemi tutarsa başarılı oluyor program dışı bir sürpriz olduğunda oyun sıkışıp kalıyor. Dün de ne B, ne C planı ne de yazıktır ki oyuncu bile değiştirecek sağlıklı müdahaleler, değişikler göremedik. Kenan'ın iki şutu ve pozisyonu dışında elle tutulur bir görüntümüz yoktu. Bizimle birlikte İspanya'nın tek başına oyununa izleyici olarak eşlik etti. İspanya'nın 'grubun ve Dünya Kupası'nın favorisi benim hayal kurmayın' deme hakkı var. Montella ve takımının Türk insanına bu kâbusu yaşatma hakkı yok. Ders alınsın... Alınmalı. En büyük ders de 6-0 olmuş, oyun disiplinden kopmayan takibin duruşudur. Bu kâbustan uyunmak ümidiyle."

FOTOMAÇ - GÜRCAN BİLGİÇ: ÇARESİZLİK
"Biz seyrederken "çaresizliği" bu kadar derinden hissettik, kim bilir sahadaki oyuncuların ruh hali nasıldı… Bir çok açıdan bu maça yaklaşım yapılabilir; kimi "adamların futbol kültürü var" diyebilir, kimisi ekstra oyuncu kalitesinden bahsedebilir. Uğurcan'ın uzatma dakikalarındaki kurtarışı olmasa Gürcistan'ı yenemeyecek kadronun, İspanya'ya karşı kaleyi savunabileceğine Montella'yı ne inandırdı merak ediyorum. Bu soru cümlesi saygıdan aslında. Müthiş İtalyan, Türk Vatandaşlığı'na geçmeden önce sabrımızı deniyor da olabilir.
Karşılaştığı her rakibin kalesine yürüyerek, sakin ve bilerek gelen bir İspanya karşısında, merkezi iki oyuncuya bırakıp, "Bize buradan gol atabilirsiniz" demenin nasıl bir teknik adam aklı olduğunu tartışmalıyız. Bakın; farklı yenildik. Gerçekten de darmadağın eden bir skor. Ancak devre bittiğinde üç gol yemiş iki tane yüzde yüz kaçırmış ve beş kaleci kurtarışı yazdığımız bir tablo vardı.
Takım hakkında iyi bir şey söylenemez. Arda Güler'in sorumluluk alıp, atak organize etme çabaları da bireyseldi. Taktiğin değil, genetiğin getirdiği bir durum. İspanya'nın bizim her duran top kullanmamızın ardında kontradan üç'e iki ile gelmesi de ayrı bir dertti, hiç oraya girmeyelim. 75'e geldiğinizde sadece dört faul yapmıştık. Mental olarak da kaybetmemişiz daha maç oynanmadan. İnanmamışlar bir şey yapabileceğimize. Konya tribünlerinin müthiş desteğine rağmen başlama düdüğünde, maçın bitmesini isteyen oyunculara ve onları "feda" eden Montella'ya sahibiz. Bu hasarı onarmak kolay olmayacak. Çocukları korumalı, arkalarında durmalıyız."
