Solskjaer'den Galatasaray ve Fenerbahçe için olay sözler! 'İlk kez benim diğer yüzümü gördüler'

SOLSKJAER'DEN FENERBAHÇE VE GALATASARAY İÇİN OLAY SÖZLER!

Beşiktaş Teknik Direktörü Ole Gunnar Solskjaer, The Athletic'ten Andy Mitten ile İstanbul'da röportaj yaptı. Dünyaca ünlü Norveçli teknik adam, Beşiktaş ve Türkiye için konuşurken, Fenerbahçe ve Galatasaray ile rekabetleri, Jose Mourinho hakkındaki görüşlerini dile getirdi. İşte Solskjaer'in The Athletic'e verdiği röportaj...

"BİLBAO GALİBİYETİ FARK YARATTI"

İstanbul'a geleli birkaç ay oldu, şu ana kadar nasıl bir deneyim yaşadınız?

Solskjaer: "Birkaç ay değil, beş hafta oldu. Bu süre içinde pek çok değişiklik yaşadık. Burada durum düşündüğümden daha kötüydü, biraz Manchester United'a geldiğim zamanki gibi diyebiliriz. Oyuncular moralsizdi ve muhtemelen “İşte yine başlıyoruz, başka bir teknik adam, başka bir değişiklik” diye düşünüyorlardı. Farklı teknik adamlar ve başkanlar oldu. Değişikliklerin oyuncular için zor olduğunu anlıyorum. Ama üç gün sonra Bilbao'yu yendik (Avrupa Ligi'nde 4-1) ve bu bir fark yarattı."

"TAKIMIN KÜLTÜRÜ OLMALI BENİM DEĞİL"

The Athletic: "Onlara asla Bilbao deme. Athletic Club..."

Solskjaer: "Üzgünüm, bunu biliyordum. Athletic! Her neyse, stadımız kapalı gişeydi, iyi oynadık ve Avrupa Ligi liderini 4-1 yendik. Çok iyi bir sonuç ve yeniden inanmaya başladık. Geçişlerde hızlı futbol oynadık, oyunu kontrol ettik ve iyi savunma yaptık."

"Medyada ve sosyal medyada büyük baskı altında oldukları için oyuncuların üzerindeki yükü kaldırmak istedim. Oyuncuların en iyi seviyede olmalarına yardımcı olmak için onları takıma ruhuna bağlamak istedim. Anahtar bu; takımın kültürü olmalı, benim değil."

TAKIMI NASIL DEĞİŞTİRDİ?

"Sezonun ortasında geldiğinizde çok fazla değişiklik yapmak zordur ve antrenmanlarda da çok fazla değişiklik yapamazsınız. Çünkü sakatlanma riski vardır. Ama ben ufak tefek şeyleri değiştirdim ve oyuncular da yavaş yavaş benim ve bzim fikirlerimizi benimsediler. "Bizim fikirlerimizi" çünkü benden daha fazlası var."

"YANIMDA HARİKA İSİMLER VAR"

"Erling Moe, benimle birlikte geldi. Kendi başına mükemmel bir baş antrenör; lig şampiyonlukları kazandı ve Avrupa futbolunda teknik direktörlük yaptı. Molde'de benim yardımcımdı. Yanımda harika insanlar olduğunu biliyordum ama taraftarlar da yanımda getirdiğim insanların kalitesini görmeye başladı. Yıllardır birlikte çalıştığım Richard Hartis var. O bir kaleci antrenöründen çok daha fazlası."

"TÜRK ÇAYI İÇMEZ AMA..."

"Tamam, benim gibi Türk çayı içmek yerine kendi Yorkshire çayını getiriyor ama 2007'den beri birlikte çalışıyoruz, United'ın A takımında forvet antrenörü olduğum dönemde, o da Tony Coton sakatlandığında kaleci antrenörüydü. Benimle birlikte Norveç'e geldi ve aramızda bir bağ var, o benim sağ kolum ve birbirimizi yükseltiyoruz. Geçen sezon United'dan gönderildi ve ve Jamaika'da Steve McClaren ile çalışmıştı."

"İYİ İSİMLER BİZİMLE"

"Tom Green buraya kıdemli analist olarak görev yaptığı Manchester United'dan geldi. United'a onu almanın mümkün olup olmadığını sordum, çünkü Beşiktaş çok büyük bir kulüp olsa da pek çok alanda gelişime ihtiyacı var. Birçok küçük gelişme, büyük bir gelişme anlamına gelir. Liverpool'dan Mike Marsh da antrenör olarak geldi. Richard Hartis, Mike'ı Dünya Kupası'nı kazandıkları İngiltere 17 yaş altı takımından tanıyordu."

"BENDE PARA HER ŞEY DEĞİL"

Aralık ayında Molde'deki göreviniz size teklif edildi ve siz bunu Erling Moe'ye olan sadakatinizden dolayı kabul etmediniz. Bu onların size olan sadakatini pekiştiriyor mu?

Solskjaer: "Bu benim için önemli bir şey. Birinin rızası olmadan görevden alınması durumunda ortaya çıkan bir işi asla kabul etmem. Ama aynı zamanda 'hayır' diyebildiğiniz için de şanslısınız. Futbolda herkes hayır diyebilecek mali durumda değil. Anlıyorum ama ben böyleyim. "

"BOŞ ZAMAN GEÇİRMEDİM"

"Teknik direktörlük yapmayalı üç yıl oldu. O zamanı boşa harcamadım. Okudum, UEFA için çalıştım, taktiksel trendleri inceledim, maçlara gittim, oğlumun 16 yaş altı takımına koçluk yaptım. Bundan ve ailemle birlikte olmaktan gerçekten keyif aldım. Manchester United taraftarlarıyla geceler geçirdim ve bu bağı çok sevdim. O kadar çok olumlu geri bildirim aldım ki “Evet, aslında bir menajer olarak iyi iş çıkardım” diye düşünmeye başladım."

"İSRAF EDECEK ÇILGIN PARALAR YOK"

The Athletic: "Neden Fenerbahçe ve Galatasaray'ın bu kadar gerisindesiniz?"

Solskjaer: "Fenerbahçe ve Galatasaray hakkında çok fazla düşünmek istemiyorum. İşleri kendi yöntemlerimizle, farklı bir yolla yapmamız gerekiyor. Benim yolum, başkanın yolu. Ama transfer döneminde panik yapmadık. Uzun vadeli düşünmemiz, doğru oyuncuları doğru değer ve paraya almamız gerekiyor. Harcayacak ve israf edecek çılgın paramız yok."

"İLK DEFA BENİM DİĞER YÜZÜMÜ GÖRDÜLER"

Sekiz maç oynadınız, altısını kazandınız, birinde berabere kaldınız ve birini kaybettiniz. Ama o yenilgi Twente'ye karşıydı ve Avrupa'dan elenmenize neden oldu. Bu ne kadar büyük bir darbe oldu?"

Solskjaer: "Büyük. Hollanda'da kötü bir maç oynadık. Oyuna hiç ağırlığımızı koyamadık. Kazanmamız gerekiyordu ve bu bizim için bir öğrenme eğrisiydi. Sadece futbol açısından değil, maçtan sonra gördüklerim ve oyuncuların tepkileri açısından da. İlk defa benim diğer yüzümü gördüler, sonuçtan dolayı değil ama performanstan dolayı. Bu sadece iyi bir adam olmakla ilgili değil, standartları daha yükseğe koymamız gerekiyor."

"TAKIMDAN BUNU İSTEDİM"

Oyuncularınız o geceki tepkinize nasıl karşılık verdi?

Solskjaer: "O günden bu yana her maçı kazandık ve istediğim tek tepki de buydu. Antrenmana gelmelerini, çok çalışmalarını ve iyi çalışmalarını istedim. Antrenman sahasında bizi maçlara taşıyacak performans kültürünü yaratmalıyız."

"40 TANE TEKLİF ALDIM"

The Athletic: Talep görmediğinizi, hiç iş teklifi almadığınızı duydum.

Solskjaer: "Birçok iş teklifi aldım ama doğru fırsat olması gerekiyordu."

The Athletic: Kaç tane?

Solskjaer: "En az 40 tane. Ama doğru değillerdi; inandığım işte olmam gerekiyordu. Ben bir insanım; etrafımdaki insan sermayesini kullanırım."

SERDAL ADALI GÖRÜŞMESİ

"Peki neden Beşiktaş? Harika bir şehirde, harika bir geçmişi olan büyük bir kulüp. Ama onlarla daha önce iki kez görüştüm, altı ay önce ve bir yıl önce. Bu sefer Serdal adalı ile görüştük. Beşiktaş'ı değerleriyle ve saygıyla geri döndürme konusundan bahsetme şekliyle farklıydı. Asla pes etmemek, her zaman savaşmak gibi insani değerler... Ve hızlı, hücum futbolu istiyorlar."

"FENERBAHÇE VE GALATASARAY"

The Athletic: Yani futbol istikrarsızlığı ile ünlü bir ülkeye istikrar getirdiğinizi söylüyorsunuz ama Beşiktaş yılda ortalama bir teknik direktör değiştiriyor...

Solskjaer: "United'dan ayrıldığımdan beri Beşiktaş'ın 10 teknik direktörü oldu. Oyuncuların sevdikleri bir şeyin parçası olduklarını hissetmelerini sağlamam ve onlara en iyi performanslarını sergileme fırsatı vermem gerekiyordu. Futbol tarzları için en iyi sistemin ne olduğunu görmem gerekiyordu."

"Hiçbir zaman tek bir taktiğe bağlı kalmadım. Birçok taktik biliyorum ve iyi başladık ama öndeki ki ezeli rakibin (Galatasaray ve Fenerbahçe) çok gerisindeyiz. Ancak maçları domine edebileceğimiz ve kazanabileceğimiz bir taktik bulmamız gerekiyor. Dün gece (Eyüpspor karşısında aldığımız 3-1'lik galibiyet) ne yapmaya çalıştığımızın çok iyi bir örneğiydi. Duygusal kontrolümüz vardı, 45 saniye sonra gol yedik. Duygusal istikrar üzerinde çalıştık."

"ENERJİK TAKIM İSTİYORUM"

"Alex Oxlade-Chamberlain'i yeniden takıma dahil ettiniz ve bazı genç oyunculara şans verdiniz. Neden bunu yaptınız?"

Solskjaer: "Alex iyi bir oyuncu ve daha da iyi olacak. Genç oyunculara şans vermeyi seviyorum ve Beşiktaş genç oyuncular yetiştirmesiyle tanınıyor. Burada iyi bir akademimiz var ve yedek kulübemiz çoğunlukla gerçekten inandığım genç oyunculardan oluşuyor. Bazıları çok iyi. Tek tek isim verip dikkatleri üzerlerine çekmeyeceğim ama uluslararası oyuncularımız var ve onlara şans vereceğim."

"Elbette kısa vadeli sonuçlara ihtiyacımız var çünkü ligde yükselmemiz gerekiyor. Avrupa'ya gitmemiz gerekiyor ve bu da ya ligi ilk dörtte bitirerek ya da kupayı kazanarak olacak. Ama aynı zamanda genç oyunculara dakika vermeli ve tecrübeli oyuncularla birlikte oynama şansı tanımalıyım. Bir sürü genç oyuncuyu oyuna alamazsınız; bir dengeye ihtiyacınız var ve onları çok erken oynatırsanız geriye düşürebilirsiniz. Daha enerjik bir takım istiyorum."

STADIN ATMOSFERİ

Birlikte oynadığınız United'ın eski oyuncuları, 2010'da Beşiktaş'ta yaşadıkları atmosferin kariyerlerindeki en iyi atmosfer olduğunu söylüyor. Sizin için nasıl geçti?

Solskjaer: "Şu ana kadar iki iç saha maçına çıktım. Athletic ve Trabzonspor. İkisinde de biletler tükendi. İkisinde de inanılmaz bir gürültü vardı. Bir menajer olarak kıyaslanabilecek tek atmosfer City'yi yendiğimiz (2020'de 2-0) ve Scott McTominay'in son golü attığı zamandı. Stretford End uzun süre sonra zıplamıştı. Ve tabii ki Ronaldo'nun Newcastle'a dönüşü. O gün ne gürültü vardı."

"ŞAPKA TAKIP GEZİYORUM"

"Burada trafikten olabildiğince kaçmak istiyorsunuz ama ben etrafı iyice gezdim. James Bond filmindeki Kız Kulesi'ni ziyaret ettim, Kapalı Çarşı'yı gezdim. Artık saçlarım ağardı ve kolay fark ediliyorum, bu yüzden başıma bir şapka takıp dolaşıyorum. Burada kendinizi bir balonun içine hapsedemezsiniz, yaşadığınız şehri kucaklamaya çalışmalı ve kültürü deneyimlemelisiniz."

"YEMEKLER HARİKA"

"Yemekler harika ama ben sağlıklı kalmaya çalışıyorum ve yediklerime dikkat etmek zorundayım. Çalışmaya başladığım zamana hazır olmak için son üç yıldır sağlıklı kalmaya çalışıyorum. Sonra buraya geliyorum ve en güzel pastaları satan dükkanların önünden geçiyorum. Birkaç güzel kebap da yedim ve başkanın evindeki barbekülere gittim."

"SİYASET DEĞİL AMA TARİHİ ÖĞRENECEĞİM"

Hiç Türkçe öğrendin mi?

Solskjaer: "Birkaç cümle. Zor ama daha fazlasını öğrenmeye çalışacağım."

Türk tarihi hakkında ne biliyorsunuz?

Solskjaer: "Öğrenmem gerekiyor ve öğreneceğim. Burada herhangi bir siyasetin parçası değilim ama burada tarihin önemli olduğunu ve Türk halkının çok vatansever olduğunu biliyorum. Bu sabah personelimle tarih hakkında sohbet ediyorduk. İnsanları anlamak için tarihi bilmeniz gerekir. Yazın bana tekrar sorun."

"KIZIM 'DOĞRU KULÜP' DEDİ"

Solskjaer gülümseyerek şöyle der... "Arayan benim karım ve sizden daha önemli... Ama birkaç dakika bekleyebilir. Ailem Norveç'te kaldı. En büyük iki çocuğum, 24 ve 22 yaşındalar, futbolcular ve onların maçlarını izlemeyi özlüyorum ama mümkün olduğunca çok maç izlemeye çalışıyorum. İkinci bölüm; kızım. 03/03/03 tarihinde doğdu. 2003. Beşiktaş 03/03/03 tarihinde kuruldu. 1903. Kızım bunu gördü ve dedi ki: “Bu senin için doğru kulüp baba.”

"OLİMPİYAT STADI SANKİ 40 BİN KİŞİYDİ"

"Şu anda odak noktam burası; öyle olmalı. Türkiye'nin ve dünyanın her yerinde taraftarları olan büyük bir kulüp. Olimpiyat Stadı'nda deplasmanda bir kupa maçı oynadık ve 12.000 kişi getirdik ama çok gürültülü olduğu için 40.000 kişi varmış gibi hissettik. Burada büyük bir basketbol takımı da var ve oradaki atmosfer de en az futbol kadar iyi."

"TÜRKİYE DIŞINDA OYNAYAN İLK KULÜP"

"Beşiktaş bir futbol kulübünden daha fazlasıdır ve bir jimnastik kulübü olarak başlamıştır. Burada topluluk önemlidir ve United ile paralellikler vardır. Beşiktaş, Türkiye dışında oynayan ilk Türk kulübüdür."

"KANTİNDE AYRI OTURUYORLARDI"

"Büyük bir görevim var. Benim işim buradaki her oyuncuyu kendi potansiyeline göre en iyi duruma getirmek. Çalışanları da öyle. Burada kendilerini önemli hissetmelerini istiyorum. İnsanlara işlerini iyi yaptıklarını söylemelisiniz, rakiplerinize bile. Dün akşam Eyüpspor'un saha görevlilerini kar temizliği nedeniyle övdüm."

"Burada personel ve oyuncular arasındaki ilişkileri geliştirecek kararlar alıyorum. Geldiğimde üst düzey oyuncular kantinde küçük gruplar halinde bir arada oturuyordu. Artık herkesin daha fazla kaynaşmasını istiyorum. Radikal değişiklikler yapmıyorum ama değişiklikler yapıyorum. İnsanlar zaman zaman değişime direnebilir ama ilerlemek istiyorsanız değişim önemlidir. Eğer aynı şeyi yapmaya devam eder ve farklı bir sonuç beklerseniz, o zaman delirmişsiniz demektir. Öyleyse değişin ve farklı bir sonuç elde edin."

TÜRK FUTBOLU, EZELİ RAKİPLER

The Athletic: Türk futbolunu nasıl tanımlarsınız?

Solskjaer: "Hiçbir şey sürpriz değildir. Her gün karşınıza bir sürpriz çıkabilir. Standartlara gelince, teknik özellikleri iyi olan tecrübeli oyunculara sahipsiniz. Özellikle arka tarafta iyi organize olmuş takımlara karşı oynuyoruz. Kontra atak futboluna çok fazla odaklanılıyor."

"Oyuncuların daha genç olduğu Norveç liginin, yetişkin versiyonu gibi... Burada çok önde olan iki takım var ve bizim mücadelemiz bu farkı kapatmak. Ve bunu önce diğer takımlara karşı kazanarak yaparsınız."

"JOSE'NİN NE DEDİĞİNİ ANLIYORUM"

United'da o günden bu yana yaşananlar sizin döneminizin daha iyi gösteriyor mu?

Solskjaer: "O son altı hafta zordu, bunu inkar edemem ama aynı zamanda Şampiyonlar Ligi grubumuzun da lideriydik. City ve Watford'a karşı oynadığımız iki maç bunu başardı ama Premier Lig'deki seviye göz önüne alındığında iki sezonumda ikinci ve üçüncü bitirmenin kötü olmadığını düşünüyorum. Bir Avrupa finali de oynadık ama Jose'nin (Mourinho) en büyük başarısının United'ı lig ikincisi yapmak olduğunu söylerken ne demek istediğini anlıyorum."

Jose şu anda Fenerbahçe'nin başında. Onunla burada konuştunuz mu?

Solskjaer: "Hayır ama yakında onlarla oynayacağız. Jose'ye ve futbolda yaptıklarına büyük saygı duyuyorum. Uzun zamandır oturup konuşmadık çünkü ben United'dayken ve o Spurs'teyken Covid dönemiydi. Ama yakında bir araya geldiğimizde onu göreceğim."

"BEŞİKTAŞ AİLE KULÜBÜ GİBİ"

Jose ve sen, United'da iki buçuk yıldan biraz fazla kaldınız. Erik Ten Hag yaklaşık benzer bir süre geçirdi, Louis van Gaal ise iki yıl kaldı. United'ın bunun ötesine geçmesi ve birkaç kötü aydan sonra teknik direktör değiştirilmemesi gerektiğini anlaması gerekiyor mu, yoksa sabırlı olmanız gerektiğini mi hissettiniz?

Solskjaer: "Bu (United'ın) tepesindeki insanların konusu ama bir sorun da teknik direktörün, önceki teknik direktörün oyuncularıyla oynaması. Son altı hafta dışında United'da harika zaman geçirdiğimi hatırlıyorum. Harika insanlar ve kültür. United'a geri dönmek aileme geri dönmek gibiydi, sanki hiç ayrılmamışım gibi. Ama Beşiktaş aynı zamanda birbirine saygı duyan bir aile kulübü gibi hissettiriyor. Burada 10, 20, 30 yıldır çalışan personel var."

"Futbola geri dönmek ve böyle bir kulüpte, bu seviyede oyuncularla birlikte olmak çok güzel. Beni daha önce başarılı kılan şeyleri test etmek ve denemek istiyorum. Temel düşüncelerim ve teknik adamlık yöntemim var ama aynı zamanda işsiz kaldığımda öğrendiğim yeni şeyler de var... Taktiksel değişiklikler ve oyundaki trendler."

"GELECEK SEZON..."

"Futbol her zaman gelişiyor ve benim de bir oyun tarzı oluşturmam gerekiyor. Bu sezonu bitireceğiz, yapabildiğimiz kadar iyi duruma geleceğiz ve ardından yazdan itibaren devam edeceğiz."