Sergen Yalçın'a yaylım ateşi: "Bravo sana! Taraftarın aynısını daha sert sözlerle sana yapması yakındır"
Spor yazarları, Beşiktaş-Samsunspor maçını kaleme aldı.
SERGEN YALÇIN'A YAYLIM ATEŞİ: "BRAVO SANA! TARAFTARIN SANA AYNISINI YAPMASI YAKINDIR"
Trendyol Süper Lig'in 13. haftasında Beşiktaş sahasında Samsunspor'la 1-1 berabere kaldı. Spor yazarları bu karşılaşmayı kaleme aldı. İşte spor yazarlarının değerlendirmeleri...
HÜRRİYET - GÜNTEKİN ONAY: "KAZANMAYI BİLMİYOR"
"Beşiktaş, her maç öne geçip skoru koruyamıyor. Hep aynı felaket senaryosu... Her ne kadar yenilen goller bireysel hatalarla da gelse de, aslında ortada net bir şey var ki; Beşiktaş skoru bulduktan sonra oyunu tamamen rakibe kaptırıyor. Dün 1-0’ı bulana dek adeta göbeği çatlayana kadar yoğun bir mücadele veren siyah beyazlılar, golü attıktan sonra 1-1’e gelene kadar ki 10 dakikalık sürede kontrolü rakibe kaptırdı. Bu süreçte Samsunspor’un topa sahip olma oranı yüzde 72’ye 28’di. Bu tablo her şeyi anlatıyor.
RAFA SiLVA’YI ARADILAR
Bireysel hatalarla yenilen goller ve kaybedilen puanlar olsa da asıl sorun oyunun kontrolünü vermek. Beşiktaş dün Samsunspor gibi çok güçlü ve organize bir takımı çoğu zaman baskı altına almayı başardı ancak gol pozisyonu sayısı yine de az. Abraham iyi niyetli ve çalışkan lakin kolaylıkla kontrol edilecek kadar ağır bir santrfor. İngiliz futbolcu ilerde top alıp tutamayınca Beşiktaş çıkamıyor veya kontratak da yapamıyor. Ayrıca siyah beyazlıların Rafa Silva’yı aradığı gerçeğini de dün net bir şekilde gördük.
SERGEN YALÇIN’IN KREDiSi VAR
Sergen Yalçın’ın işi kolay değil ve her ne kadar şu ana kadar başarısız olsa da Beşiktaş camiasında yeterli kredisi var ve olmalı da. Ancak şunun da altını çizmek lazım: Beşiktaş, bu kadro ile puan kaybettiği maçlarda en az 8-10 puan daha fazla rahatlıkla alabilirdi. Kayıpların kadro kalitesi ile bağlantılı olduğunu söylemek yanlış olur. Mücadele gücü gözle görülür bir şekilde artan bir Beşiktaş var ancak bu yeterli olmuyor. Siyah beyazlılar dün kazanacak kadar mücadele ortaya koydu ama kaleci Ersin iyi oynamasa gerçek şu ki; sahadan puansız ayrılırdı.
Samsunspor ise ligde ve Avrupa’da sadece 1 maç kaybetti. Neden bileği zor bükülen bir takım olduklarını da dün gösterdiler."
SABAH - ALİ GÜLTİKEN: "ABRAHAM'A NASIL KATLANIYORLAR"
"Bu maç bittiğinde Beşiktaş'ın hem üzüleceği hem de memnun olacağı taraflar var. Ligin en iyi oyununa sahip takımlarından biri olan Samsunspor'a karşı ortaya koyulan performansa baktığımızda gelişen taraflar var. Büyük takım oyununa daha yakın bir felsefe var. Rakibi baskı altına alma isteği var. Birçok şeyi sıralayabiliriz. Bu oyun Beşiktaş'ın oynaması gereken bir oyun. Taraftarın daha çok istediği ve beklediği bir oyun. Samsunspor gibi çok organize, kendi alanını çok iyi kapatabilen, bire bir temassız oyunu iyi oynayabilen, topa sahip olduğunda oyunun her türlü bölümünü oynayabilecek kaliteye sahip bir takıma karşı üstün oynamak da pozisyon bulmak da oyunun iyi tarafından değerlendirilebilir. Ancak bu tür bir oyun karşısında kazanamamak, santrfor pozisyonda Abraham'ın etkisizliğine katlanmak, kanat beklerini istediğin kadar hücuma katamamak gibi şeyler de öbür taraftan sıralanabilir. Beşiktaş'ın yakaladığından çok rakibe verilen gol pozisyonları var. Burada Ersin'in başarılı performansını gördük. Maçın adamı diyebiliriz, Beşiktaş'ı oyunda tuttu. Ersin'e ilaveten Ndidi'yi ve Cerny'i de maçı değiştirmeye çalışan oyuncular olarak ilave edebiliriz. Tabii ki, her şey bir yana Cengiz'in yaptığı gib i çok basit bir hatanın da bu tür maçların içerisinde olmaması gerekiyor. Büyük emek vererek bir yere getirmeye çalıştığınız oyunu, bu kadar basit bir hatayla kazanamadan bitirmek oyuncuların da canını acıtıyor."
SABAH - ÇIKMAZDASINIZ, FARKINDA DEĞİLSİNİZ
"Beşiktaş, Gençlerbirliği'ne 1-0 öne geçtikten sonra 2-1 yenildi. Fenerbahçe'ye karşı 2-0 öne geçip kendi evinde kaybetti. Dün akşam Samsunspor'a karşı da içeride 1-0 avantajı yakalayıp berabere kaldı. Sadece skor ve puan cetveli değil, hafta içindeki gündem nedeniyle taraftarın mutlaka kazanılmasını istediği maçtı. Ancak Beşiktaş, ne oyun olarak ne de skor olarak beklentilerin çok uzağında. Samsunspor maçın başında 2-3 net pozisyon buldu. Ersin'in kurtarışları olmasa, Beşiktaş orta saha ve savunması neredeyse Samsun hücum hattına vizesiz geçiş tarifesi uyguladı. Samsunspor'un, perşembe günü Avrupa karşılaşması olmasa muhtemelen bu geçiş yolunu daha çok kullanabilirdi. Asistiyle alınan penaltının altyapısını hazırlayan ve gole çeviren Cengiz'in anlamsız geri pası, Paulista'nın boşa düşmesiyle Samsun'a gol hediye edildi. Ndiaye bu hatayı affeder mi? Affetmedi de… Ancak konu daha derin. Beşiktaş bırakın öncesini 1-1'den sonra da sıkıntılı. Bu kadar geniş alanda oynayarak baskı yapamazsınız. Beşiktaş 3 milli arayı, çoğu tek idmanla ve hazırlık maçı yapmadan geçiriyor. Milli dönüşler hep sancılı… Adam gibi kamp yapan ve yaptıran ve "Yapın" diye uyaran yok. Bireysel hataların ve form düşüklüklerinin nedeni budur. Acı olan, düzeltilmesi için hiçbir şey yapılmadığı gerçeğidir. Uyaran herkesi öcü ilan edip kendi adamlarınıza taşlattırdığınız müddetçe bu gerçeği göremeyeceksiniz? Çıkmaz sokağa girdiniz ve bunun farkında değilsiniz…"
FANATİK - CEM DİZDAR: "SORUNA SUSUP SONUCA SİNİRLENMEK"
"Epeydir Beşiktaş maçlarının ilk yarılarında beklentiyi düşük tuttuğum için ‘’olamayıp bitemeyenler’’e de şaşırmıyorum. Ne bireysel beceri ne organize hücumlar açısından ev sahibi koca devre boyunca neredeyse hiçbir şey yapamadı. Sorulabilir, ‘’Rafa Silva’nın yokluğunda daha fazlası beklenir mi?’’ Evet, beklenir ya da beklenmeli. Ne yaptığını bilen Samsun sınırlı sayıdaki hücumlarında Anthony Musaba ile Cherif Ndiaye’ye ulaştı ama iki pozisyonda da bahis operasyonlarının haklı öfkelisi Ersin Destanoğlu’nu geçemediler. Dahasında da pek bir şey olmadı. Sadece VAR’dan manasız bir ‘‘inceleme çağrısı!’
Beşiktaş’ın vasat bir başlangıç yaptığı ikinci devrenin ilk pozisyonu penaltı olunca tabela değişti ama uzun süre böyle kalacak gibi de görünmüyordu. Nihayet Cengiz’in geri pasında Ndiaye golü attı ve Samsun yavaş yavaş oyuna hükmetmeye başladı. Sergen Yalçın çareyi değişliklerde gördüyse de gerek fiziksel gerek oyun donanımı açısından Beşiktaş’ın takım olarak yolunun çok uzun olduğu aşikar.
Maç bitimi ‘‘kaleci kurtarış istatistiği’’ herşeyi değilse de çok şey anlatıyordu Beşiktaş açısından: 5/1. Şimdiye değin bu tip bazı maçları Rafa Silva gibi daha çok marifete dayalı çözdüler ama marifetin gösterilemediği maçlarda işin içinden çıkmak kolay görünmüyor. ‘’Yetenekli oyuncu’’ya yaslanarak ilerlerken aynı zamanda bir kaç farklı oyunu da inşa etmek de gerekiyor. Kuşkusuz ki bu durum takımı yarı yolda alan Sergen Yalçın ve ekibini tek başına üstlenecekleri bir durum değil ancak iyileşmeye dair işaretleri de göstermek gerekiyor. Lakin çözümlere oyundan çıkan oyuncuları ıslıklamak ya da ‘’Yönetim istifa’’ demekle de ulaşılamıyor. Yıllardır görünen sorunlara en başta sessiz kalıp sonuçlara öfkelenmek! İşte bütün mesele burada..."
FOTOMAÇ - SİNAN VARDAR: "MARTI DA İLAÇ OLMADI"
"Yaralı martının sahaya inişi ve maçın ilk yarısında 22 oyuncuya eşlik etmesi... Efsane Başkan Süleyman Seba'nın o unutulmaz sözünü bir kez daha hatırlattı bize: "Bir gün beni özlediğinizde sizin yanınıza bir martı olarak geleceğim." Evet Büyük Başkan... Seni çok özledik. Hem de her geçen gün daha çok. Tıklım tıklım tribünler, büyük bir coşku vardı Dolmabahçe'de. Ama sahadaki Beşiktaş organize değildi. Samsun'un maçın başından itibaren kurduğu baskı, gol arayan takım görüntüsü vermesi içime pek sinmedi. Sanki tersine dönen bir oyunun ilk işaretleri gibiydi. Beşiktaş'ın ilk şutu, dakikalar 30'u gösterdiğinde Cerny'nin kaleyi bulmayan vuruşuydu. İşte o ana kadar topa sahip gibi görünse de aslında oyuna sahip olan takım Samsunspor'du.
Futbol bazen böyle adaletsizdir; kahramanlıkla hata arasındaki mesafe bir nefes kadar. 1-1'den sonra Beşiktaş da, tribünler de pes etmiş gibi oldu. Kara bulutlar çöktü sanki. Ama bir mesele var ki, en az skor kadar can acıtıcı: Sahanın en iyilerinden Rıdvan ve Salih'i yuhalamak da ne demek? İkisi de hak etmedi protestoyu! Yapmayın! Samsunspor'a ayrı bir parantez açmak lazım. Ligin en iyi ekiplerinden biri olduklarını bir kez daha gösterdiler. Holse önderliğinde, bir dakika bile durmadan, oyunu çirkinleştirmeden, dimdik bir mücadele...
Bu kadar hakem hatalarının konuşulduğu bir dönemde ise Atilla Karaoğlan'ın yönetimi harikaydı. Beşiktaş büyük takım... Bu kara bulutları dağıtacak gücü de, karakteri de, tarihî de var. Ama önce saha içi organizasyonu, sonra zihinsel direnci yeniden inşa etmek şart. Sayın Başkan keşke buraya kadar getirmeseydin! Sakin bir kafayla düşün bakalım nerelerde büyük yanlışlar yaptın? Lütfen; taraftarın istifa seslerine kulak ver."
FOTOMAÇ - TURGAY DEMİR: "YUMURTASIZ MENEMEN"
"Bir teknik adam, bu Abraham'ı, ayağına top bile yakışmayan bu Bilal'i nasıl her maç on bire koyar ve nasıl onlardan başarı bekler anlayan varsa beri gelsin..
Gerçi şaşılacak fazla bir şey de yok.
Çünkü Emirhan varken de Udokhai'yi tercih ediyordu Sergen hoca; sakatlık ve ceza durumları üst üste yaşanmasa muhtemelen Beşiktaş Emirhan'ı da kaybetmiş olacaktı!..
Tıpkı Rafa Silva'yı kaybettiği gibi...
Sırada Jota var… O da Sergen sayesinde kayıplara karışmak üzere!..
Samsunspor Başkanı haddini aşıyor, 122 yıllık dev çınar Beşiktaş'ı küçümseyici ifadeler kullanıyor...
Başında iyi bir teknik adam olsa Beşiktaş bu maça öyle bir hazırlanır, öyle bir hırs yapardı ki, Samsunspor Başkanı söylediği her kelime için bir değil, bin pişmanlık yaşardı...
Şimdi ise pişkin pişkin gülüyor muhtemelen.
Bravo Sergen Yalçın… Sayende Beşiktaş artık evinde bile favori değil. Dün maçın başında Samsunspor üç net gol kaçırdı. Senin bel bağladığın iki beceriksiz Bilal ve Abraham ise ayaklarına gelen her topu rakibe ikram ettiler.
Tüm yaptıkları buydu… Tıpkı haftalardır olduğu gibi.
Televizyonda yorum yaparken Rafa'yı diline dolamış ve, "Sadece Anadolu takımlarına karşı bir şeyler yapıyor onun neresi büyük yıldız" demeye getirmişti Sergen Yalçın.
Bana göre kıskanıyordu Rafa'yı… Şimdi ise Rafa'sız bir Beşiktaş izletiyor bize… Yumurtasız menemen gibi bir şey bu… Taraftar o menemeni yer ama tadı, tuzu olmadığını anlayınca da kime, ne söyleyeceğini iyi bilir.
Bakmayın siz taraftarın yönetim istifa diye bağırdığına… Yakındır, Sergen Yalçın için yapılır aynı çağrı, hem de çok daha sert sözlerle… Yani filmin sonu belli de kimse inanmak istemiyor..."