Okan Buruk'a sert tepki: "Sosyal medyadan etkilenerek kadro kurdu"
Spor yazarları, Trendyol Süper Lig'in 13. haftasında oynana Galatasaray-Gençlerbirliği maçını kaleme aldı.
OKAN BURUK'A SERT TEPKİ: "SOSYAL MEDYADAN ETKİLENEREK KADRO KURDU"
Galatasaray, Trendyol Süper Lig'in 13. haftasında sahasında Gençlerbirliği'ni konuk etti. Spor yazarları, sarı-kırmızılıların 3-2 kazandığı karşılaşmayı değerlendirdi. İşte spor yazarlarının değerlendirmeleri...
HÜRRİYET - UĞUR MELEKE: "YERDEN ORTA RESİTALİ"
"Gençlerbirliği ligin topla en az oynayan, en fiziksel, en mücadeleci, en temaslı takımlarından biri. Alkaralar’ı bu stratejilerinden dolayı da suçlayamayız, kadro kalitelerinin elverdiği oyun bu. Milli maç arası öncesi Başakşehir karşısında özellikle ikinci yarıda bir savunma dersi vermişlerdi. Başakşehir 45 dakika boyunca topa yüzde 80 sahip olmuş ancak çok az net fırsatla bitirmişti müsabakayı. Dün Galatasaray karşısına da adeta Başakşehir maçının devamı gibi çıktılar. Dün Seyrantepe’de ilk 45’te Gençlerbirliği “4+5” ikili sıkı bir hatla karşıladı Galatasaray’ı. Merkezden neredeyse hiç fırsat vermedi. Ancak Galatasaray iki kanattan da yerden ortalarla pozisyonlar yarattı Ankara ekibinin kalesinde. İlk devrede hem Lemina, hem de Singo’yu sakatlığa kurban vermelerine, isteksiz Yusuf Demir’le adeta 10 kişi oynamalarına rağmen 18 şut attılar. Rakip ceza alanında 31 kez topla buluştular. İki kez direğe takıldılar."
SABAH - LEVENT TÜZEMEN: "ÖZÜR DİLESİNLER"
"Okan Buruk'un sosyal medyadan etkilenerek kurduğu ilk yarı kadrosu yanlışlarla doluydu. Bir takımın elinde İcardi gibi bir golcü varsa ve sakat değilse kulübede oturmaz. Çünkü adamın genlerinde gol atmak var! Okan hocanın yanlışlarını maalesef sakatlanan oyuncular düzeltti. Singo çıkıp Sallai beke geçince İcardi'yi almak zorunda kaldı. Ama Lemina çıktığında Yusuf'u oyuna sokması, Nasreddin Hoca'nın 'Ya Tutarsa' diye göle maya çalması gibiydi. Sezon başından beri hiç oynamamış Yusuf'u oyuna sokması büyük hataydı. O Yusuf top tutamadı, pas veremedi, ikili mücadelelerde kayboldu, girdiği iki net pozisyonu da güvensizlikten gole çeviremedi. Okan hoca yanlışlarından ders almış olacak ki Yusuf'u çıkarıp İlkay'ı alarak doğruyu buldu. Çünkü İlkay bir lider, bir virtüöz ve Galatasaray'ın oyun aklı... İlkay ile birlikte G.Saray ritmini buldu. İlk yarıda varlık gösteremeyen Sane bile kendine gelip etkili olmaya başladı. İcardi ve İlkay hamlesi, G.Saray'ın geriden gelmesini ve zaferi elde etmesini sağladı. Özellikle İcardi'nin attığı gol, kalite kokuyordu. Tam bir golcü vuruşuydu. Uzun süreden sonra oyuna dönen İlkay; sakinliği ve aklıyla G.Saray'ın etkili paslar yapmasını sağlarken güzel oyununu da güzel bir golle süsledi. Barış Alper'i alkışlıyorum! Onu tribünlerde yuhalayanı bir kez daha kınıyorum. Zorlu bir İspanya milli maçı oynamasına rağmen milli takımdan gelen yabancıların patır patır sakatlandığı dönemde Barış'ın ne kadar iyi bir profesyonel olduğuna, yürekten oynadığına, tekmeye kafa soktuğuna ve G.Saray'ın kazanması için müthiş mücadele ettiğine tüm Galatasaraylılar şahit olmuştur. Barış'ı yuhalayanlar şimdi önünde diz çöküp özür dilemelidir."
SABAH - BÜLENT TİMURLENK: "AKIL TUTULMASI"
"G.Saray'ın 3 sezon şampiyonluğunda İcardi'nin büyük sakatlığı dışında takım sağlam kalmış, bu da UEFA'nın sağlık istatistiklerine en az sakatlık yaşayan takımlardan biri olarak yansımıştı. Milli araya mağlubiyetle girdikten sonraki ilk maç içeride-dışarıda zordur. Üstelik Osimhen yoksa ve hatta Kaan Ayhan ile Berkan'ın yokluğuyla kadro derinliği yitirilmişse... Bunlarla kalsa iyi. Okan Buruk ilk yarıda önce Lemina'yı sonra da Singo'yu kaybetti. Devre arası hariç bir oyuncu değişiklik slotu kalmıştı ve sahaya sürdüğü Yusuf Demir, futbol topuyla yeni tanışmış biri gibi ya pozisyonları eziyor ya da kaybediyordu. G.Birliği'nin Günay'ın ağzının içinden vurduğu topun bir benzeri ikinci yarıda da gelecekti ama ortada çözülmesi gereken bir mesele vardı. G.Saray soyunma odasına 0-1 geride gitmiş, Sane ve Sara kayıptı. Lemina da olmayınca orta saha rakibin geçiş hücumlarına açıktı. Buruk yapması gerekeni yaptı, gözünün yaşına bakmadı ve Yusuf'u 2. yarıya çıkarmadı. İlkay büyük usta, İcardi bu golü sadece Gençlerbirliği'ne değil "İcardi, Ocak'ta gitmeli, gitsin" diyenlere de attı. Osimhen'in Afrika Kupası'na gideceği günlerde İcardi'ye "Gitsin" demek akıl tutulmasıdır ama futbol aklı olanlar için geçerli bu tabii. Barış ve İlkay ile 3 puan cepte derken 10 kişi rakipten gol yemek, Sallai'nin derbide olmayacak olması ve Lemina ile Singo'nun durumlarının belirsizliği… Volkan Demirel'in takımı Aslan'ı 1-0 öndeyken yaralı bıraktı, -fırsat da buldular- aslanı yaralı bırakırsanız peşinize düşer. Öyle ya da böyle o gün son gününüzdür. Maçın adamlarına gelince… Barış Alper Yılmaz ve Kazımcan'dı..."
FANATİK - SERKAN AKCAN: "BARIŞ ZAMANI"
"Okan Buruk, Osimhen’in sakatlığında Icardi’yi de yedek bırakıp Barış Alper’in santrforluğunda bir başlangıç planı hazırlamıştı Gençlerbirliği maçında. Ne var ki bu tercihlerin iyi sonuç verdiğini söylemek kolay değil. Oyunu dar bir alana sıkıştıran Gençlerbirliği’ne karşı hücumu kenarlara doğru genişletmek ilk tercih olunca senaryo erkenden Icardi’yi çağırmaya başlamıştı bile. Galatasaray için sezonun en şanssız ilk yarılarından birini izlemiş olabiliriz. Barış Alper ve arkadaşları topu sürekli rakip ceza sahasına taşırlarken attıkları 18 şutla bu sezonun rekorunu kırdılar. Ama Galatasaray adına tüm bu istatistikler oluşurken Gençlerbirliği geldi duran toptan attığı golle tüm rakamları boşa çıkardı.
Galatasaray’da Osimhen’in sakatlığı, Icardi’nin ailevi sorunları sebebiyle 10 gündür idman yapamaması, Eren’in hak mahrumiyeti cezası derken Fenerbahçe derbisine yaklaşılırken Okan Buruk’un eli gittikçe zayıflamış görünüyordu. İİlk yarıda Lemina ve Singo’nun sakatlanarak oyundan çıkmaları da üstüne eklendiğinde kabus senaryosu belirmeye başlamıştı. Ta ki Icardi girip, Barış sola geçene kadar. Barış ikinci yarıda büyük fark yarattı. Arkasında oynayan Kazımcan’ı oyuna kattı, Icardi’yi yükseltti, golünü attı, İİlkay’a asistini yaptı. Dün gece adeta ‘Alper’in Galatasaray taraftarıyla ‘Barış’ maçı oldu. Barış için işler bu kadar iyi giderken rakip 10 kişi kalmasına rağmen yenen gol, ilk yarıda verilen sakatlar, derbi öncesi Sallai’nin kırmızı kart cezalısı duruma düşmesi Okan Buruk açısından işleri zora sokuyor gibi görünüyor."
FANATİK - TUNÇ KAYACI: "NEREYE KADAR"
"Galatasaray’da Osimhen’in sakatlığı, Icardi’nin ailevi sorunları sebebiyle 10 gündür idman yapamaması, Eren’in hak mahrumiyeti cezası derken Fenerbahçe derbisine yaklaşılırken Okan Buruk’un eli gittikçe zayıflamış görünüyordu. İİlk yarıda Lemina ve Singo’nun sakatlanarak oyundan çıkmaları da üstüne eklendiğinde kabus senaryosu belirmeye başlamıştı. Ta ki Icardi girip, Barış sola geçene kadar. Barış ikinci yarıda büyük fark yarattı. Arkasında oynayan Kazımcan’ı oyuna kattı, Icardi’yi yükseltti, golünü attı, İİlkay’a asistini yaptı. Dün gece adeta ‘Alper’in Galatasaray taraftarıyla ‘Barış’ maçı oldu. Barış için işler bu kadar iyi giderken rakip 10 kişi kalmasına rağmen yenen gol, ilk yarıda verilen sakatlar, derbi öncesi Sallai’nin kırmızı kart cezalısı duruma düşmesi Okan Buruk açısından işleri zora sokuyor gibi görünüyor.
Özellikle forma şansı bekleyen isimler Sara ve sonradan oyuna giren Yusuf Demir’in silik ve etkisiz futbolu tribünlere saç baş yoldurttu. Oysa ligin en zayıf kadrolarından birine sahip Gençlerbirliği, Kocaelispor nasıl puan aldı ben de aynı taktikle iyi kapanıp yakalarsam atarım zihniyetiyle sahaya çıkmıştı. Nitekim bir serbest atıştan gelen golle öne geçen Başkent ekibi direnç kazandı ve iyi savunma yaparak soyunma odasına önde gitti. Icardi çok eleştirilen bir oyuncu ama bu kadar rakip ceza alanı içinde oynuyorsan ve Osimhen yoksa Icardi sahada olmalıydı Yusuf Demir'den önce...
Dün gecenin eksileri Okan Buruk’un kadro tercihleri ve hatalı hamleleri diyebilirim. Özellikle önemli sakatların olduğu, haklı diyebileceğimiz mazeretlerine rağmen Okan Buruk’un özellikle Yusuf Demir’den medet umması akıl tutulmasıydı. Ama bana göre en büyük eleştiri sahada turist gibi dolaşan Sara içindi bana göre. Brezilyalı çok sıradan tam bir transfer fiyaskosu, korner bile atmaktan aciz hale gelmiş. 10’kişi kalmış rakibine karşı oynanan futbolu da bir kenara da yazmak gerekir. Gecenin en büyük hayal kırıklığı Sane diyebilirim. Hafta içi Alman Milli Takımı’nda harika bir futbol oynayan yıldız dün gece yine yokları oynadı. Özetle Galatasaray deyim yerindeyse kör topal gidiyor ama nereye kadar... Maçın hakemi ve Var ekibi de rezil bir yönetim gösterdi çifte standartlı kararlarıyla..."