Göztepe yenilgisi sonrası Sergen Yalçın'a sert eleştiriler: "Tüm Türkiye bu algıya inandırıldı"
Trendyol Süper Lig'in 6. haftasında Beşiktaş deplasmanda Göztepe'ye 3-0 yenildi. Spor yazarları, Sergen Yalçın'ı sert sözlerle eleştirdi.

HÜRRİYET - GÜNTEKİN ONAY: SABAHA KADAR OYNASA KAZANAMAZDI
"Atletik ve sert oyunculardan kurulu ve sürekli geriden uzun topla çıktığı için de baskı yapmak çok zor. Beşiktaş’ta Sergen Yalçın 1 yıldan uzun bir süredir ilk 11’de oynamamış Necip Uysal’ı savunmanın önünde görevlendirdi ancak net bir şekilde görüldü ki Necip yeterli enerjiye ve dinamizme sahip değil. Ne ikili mücadeleye girecek güce ve tempoya sahip ne de oyun kurulumunda aktif. Ve Sergen Hoca fiziksel güç gerektiren bu bölgede takımının sorun yaşadığını görmedi.
SERGEN YALÇIN BU KEZ ŞAŞIRTTI
İlk 45 dakikada 2-0’ı bulan Göztepe, farkı artıracak net fırsatları da değerlendiremedi. Beşiktaş’ın hücumda son derece etkisiz kalmasının nedeni de orta sahanın yetersizliği ve bağlantı oyuncusunun olmamasıydı.
Daha fazla yerden ve akışkan bir oyun ancak Orkun ve N’didi dönünce oynanabilir. Ayrıca Sergen Yalçın, Rafa Silva’nın rakip kaleye daha yakın konuşlanabileceği bir formasyona yönelmeli. Beşiktaş, kötü oynayabilir. Maç da kaybedebilir. Ancak bu kadar reaksiyonsuzluk doğru değil.
Ayrıca dün sahada yer alan orta saha kurgusu ve kalitesi Süper Lig’de maç kazanamaz. Geçen yıl sezona başlayan 11’de yer alan Masuaku, Al-Musrati ve Gedson Fernandes gibi oyuncular Beşiktaş’ın şu anki kadrosunda yok. Ayrıca siyah beyazlı takımın genel anlamda yerli oyuncu kalitesi ve özellikle de kulübesi çok yetersiz. Dün Göztepe haklı bir galibiyet elde etti. Ancak dün Sergen Hoca’nın sahaya sürdüğü orta saha ve maçın ikinci yarısındaki değişiklikler şaşırttı."

SABAH - ALİ GÜLTİKEN: YAPIYORMUŞ GİBİ YAPMAKLA OLMAZ
"Sokaktan futbolla alakası olmayan farklı farklı 5 kişi çevirip Beşiktaş'a kadro yap desek böyle bir orta sahayla uzun süre oynamaz. Göztepe'nin fiziki gücü, ikili mücadele üstünlüğü, atletizm gibi şeyleri göz önünde bulundurarak Necip ve Demir Ege'yle oynama düşüncesi 0-0'ken bir yere kadar karşılık bulabilir. Ama geriye düştükten sonra bunda ısrar etmek akılcı değil. Nasıl oynarsanız oynayın futbol dönüp dolaşıp sonuca bakıyor. Topa daha fazla sahip olmak rakip kalede pozisyon bulmak anlamına gelmiyor. İkili mücadeleyi daha fazla kazanmak da daha çok pozisyon zenginliği olarak hanenize yazılmıyor. İsabetli pasın fazlalığı da maç bitiminde 3 puanı getirmiyor. Yapıyormuş gibi görünmekle yapanın farkını Beşiktaş tabeladaki skorla çok net gördü.
Orta sahanın bu kadar etkisiz olduğu, oyuna ne hücumda ne savunmada yardım ettiği durumda yine dönüp dolaşıp birçok soru insanın aklına geliyor. Beşiktaş'ın en etkili oyuncusu Gedson Fernandes niye gönderildi? Sezona iyi başlayan Joao Mario, alternatif oynayabilecek Musrati, eldeki oyuncular tam takıma katkı sağlamadan neden gönderildi? Ndidi ve Orkun sakat ama bu yokluklar Beşiktaş'a çok negatif yansımalarla etki ediyor. Bu maçı oyuncular üzerinden mi, teknik direktör tercihlerinden mi, yine yeni gelen transferlerin verimsizliği üzerinden mi okumak lazım şaşkınlığı içerisindeyiz."

SABAH - FATİH DOĞAN: HEM BEŞİKTAŞ'A HEM NECİP'E HAKSIZLIK
"Beşiktaş'ın gündeminde son altı aydır Sergen Yalçın ismi pompalanıyordu. Özellikle son iki aydır kamuoyuna artırarak enjekte edenlerin tavrı şu idi: "Sergen Yalçın gelecek, her şey düzelecek." Yalçın'ı sihirbaz ilan edip, şapkasından da şampiyonluk çıkaracağından emindiler. Hakemleri hizaya getirecek, rakipleri devirecek, Kara Kartal hemen yüksekten uçmaya başlayacaktı!
ransferlerin çoğu bitmiş, Solskjaer'e göre daha iyi bir takım oluşmuştu.
Türkiye, "Mekanın sahibi geldi" algısına inandırıldı. Ancak şapkadan zaferler değil 3 maçta 2 deplasman mağlubiyeti, araya sıkıştırılmış uzatmada gelen iç saha galibiyeti çıktı.
Maçın hikâyesine dönersek hakemin, VAR'ın haksız yere kırmızıyla Orkun Kökçü'yü cezalı durumuna düşürmesinin yarattığı boşluğu anlıyorum. Ancak Göztepe maçında o yok, Ndidi sakat diye uzun süredir oynamayan Necip'in 11'de başlatılması hem Beşiktaş'a hem oyuncunun kendisine haksızlık.
Göztepe erken goller buldu. Sonrasında topu kontrol etmek yerine Beşiktaş'a bırakıp, kendi sistemine uygun orta sahayı iyi kapatan kontratak oyununa döndü.
Stoilov'ın taktiği tuttu. Ancak Sergen Yalçın'ın 61'de Rafa Silva ve Cerny'yi çıkarıp Cengiz ve Jota Silva değişikliği de oyuna tesir etmedi. Kapanan takıma karşı Rafa daha fazla katkı sağlayabilirdi.
Göztepe dersine iyi çalışmış. Uduokhai ve Paulista'yı hataya zorlayarak dağınık Beşiktaş defansının zafiyetlerinden faydalandı. Ancak Beşiktaş'ın ne kendi planı ne de bu planı gerçekleştirecek gücü vardı. Yazarın notu: Beşiktaş yolu, acı ve stres dolu."

FOTOMAÇ - SİNAN VARDAR: BEŞİKTAŞLIYA EVLİYA SABRI GEREK
"Beşiktaş, İzmir'de Göztepe karşısına çıktı ama daha ilk düdükten itibaren sahada yoktu. Beşiktaşlı oyuncular maçın başında öyle bir gol yediler ki, "bu futbolcular maçın başladığından haberdar mıydı?" diye düşündüm. Daha da acısı; Göztepe golden sonra kapanmadı, aksine oyunu domine etti. İlk yarının 2-0 bitmesine sevindi Beşiktaşlılar! Koca 45 dakikada tek bir pozisyon üretmemek rezalet ötesiydi. Rafa Silva geçen sezonun çok uzağında, oyunda yokları oynuyor. Cerny ise Süper Lig'in sertliğine ayak uyduramadı; zaten ikinci yarıda sakatlanıp kenara geldi. Alman basınının "Bundesliga'da sertlikte zorlanıyor" yorumları kulağımda çınladı. Haklı çıktılar. 50 Milyon Euro maliyetli Abraham daha maç saç-baş yoldurur. Dünkü hezimetin sorumlusu bu futbol aklı olmayan yönetimdir. O kadar transfer yapıldı deniyor ama savunmada hâlâ Beşiktaş tarihinin en uyumsuz ikilisi; Paulista ve Uduokhai forma giyiyor. İkisinin de Beşiktaş seviyesinde olmadığını görmek için uzman olmaya gerek yok. Ve yine yılların değişmeyen gerçeği; Necip Uysal hâlâ sahada. Bu tablo Beşiktaş adına acı bir gerçek. Sergen Yalçın sihir yapar, şapkadan tavşan çıkarır diye bekliyoruz. Yoksa bu futbola sabretmek için Beşiktaşlıların gerçekten evliya sabrına ihtiyacı var. Bir de işin Göztepe tarafı var... Sarı-kırmızılılar sahada basmadık yer bırakmadı. Müthiş bir mücadele örneği gösterdiler. Oliatan bu sezon ligimizi sallar, genç Arda da parlamaya hazır bir yıldız adayı. Mehmet Sepil'in kulübe kattıkları, vizyonu ve camiayı ayağa kaldıran hamleleri ortada. Hakem Mehmet Türkmen ise çok iyi bir yönetim gösterdi. Tebrik ederim. Ortada bir takım yok. Bu yönetim de sınıfta kaldı. Unutmayalım; kulüpler sadece transfer yapmakla değil, akılcı bir yol haritasıyla başarıya ulaşır."

FANATİK - CEM DİZDAR: HER DAİM ZORLANIR
"Maçı izlemeyip ilk devre istatistiklerine ve skora bakan biri, ‘Ne olmuş bu maçta?’ diye sormuş olsa Beşiktaş cephesinden ne yanıt alırdı acaba?
Devre boyunca Göztepe’ye göre topu iki kat fazla elinde tutan ve oynayan Beşiktaş soyunma odasına 2-0 geri girdiyse bu Göztepeli oyuncuların lütufları nedeniyleydi! Toplamda beş gol atacak kadar net fırsatlar yarattı ev sahibi takım rakip kalede. Özellikle yeni transfer Gökhan Sazdağı bölgesinden kalkıştıkları hemen her girişimde ya gol attılar ya da golle burun buruna gelip, atamadılar.
Devre boyunca verimli oynayan Göztepe’ye karşı topu elinde tutan ancak onunla ne yapacağını biliyor gibi görünmeyen bir Beşiktaş izledik birlikte. Belli ki birlikte oynamaktan fazla ‘yıldız becerisi’ne ihtiyaç duyuyorlardı ama sahada öyle biri ya da birileri de var görünmüyordu!.. İİkinci devreye baskıyla başlayıp bir de Gökhan Sazdağı’nın şutu direkten dönünce bir ‘geri dönüş’ hikayesi daha beklemeye koyuldu Beşiktaşlılar. Baskı vardı ve top yine ayaktaydı ancak gol atmak için neler yapılacağına dair fikri yok gibiydi Beşiktaş’ın.
60’a varıldığında takımla antrenman sayısı bir elin parmağı kadar olan Jota Silva ile ‘yeniden parlatılacak’ Cengiz Ünder sürüldü sahaya. Yani belirsizlik arttı, beceriye dayalı ‘mucize beklentisi’ tavan yaptı.. Göztepe ise sahasına yerleşmiş sakince beklerken fırsat kolluyordu. Hatta ikinci devredeki ilk ciddi hücumlarında golü atmalarına ramak kalmıştı ki Junior Olaitan en zorunu başardı! Ama onun yapamadığının daha zorunu İİbrahim Sabra yaptı ve pek bir şeye yapamayan ama yapmaya çalışıyor gibi görünen Beşiktaş için maç bitti! Beşiktaş bu haliyle Alanya ya da Göztepe gibi dengesi olup düzenli oynayan tüm takımlara karşı her daim zorlanır gibi duruyor. Bu arada... Çok da önemli işler yapılmadığı halde teknik direktörsüz Başakşehir karşısında aceleyle ‘geri dönüş hikayeleri’ yazanlar acaba bu maç için neler yazıp, söyleyecek merak içindeyim.."

TAKVİM - KARTAL YİĞİT: GEÇİCİ BİR HEVES MİYDİ?
"Dün akşamın özeti: Koca Beşiktaş ne savunma ne de hücum yapabildi. Böylesine ne yaptığını bilmeyen bir takım görmedim açıkçası. Tamam orta sahadan önemli oyuncuların yok ama bu kadar da tutarsız, agresif olmayan, maçı kazanma adına bir şey yapmayan bir takım olamaz. Böyle de kazanamazsın zaten. Halbuki Başakşehir önündeki istek ve sonuç az olan umutları yeşertmişti. Ama bunun da o günlük bir 'Geçici heves mi?' olduğu ister istemez hafızalarda yer edinecek. Şu belli oldu artık. Sergen hocanın oyun planında çabuk ve fizik gücü yüksek her takım Beşiktaş önünde gol bulur. Bu Siyah-Beyazlılar adına büyük bir tehlike. Çünkü Beşiktaş'ın gol silahları yetersiz.
Yersen hele Göztepe gibi bir takıma karşı oyunu çeviremezsin. Beşiktaş'ın elle tutulur bir bölgesi yoktu. Orta saha zaten tam bir facia. 1.5 yıldır 11'den uzak Necip'in böylesine zor bir deplasmanda sahaya sürülmesi acaba Sergen Yalçın'ın yönetime, 'İstediğim orta sahayı almadınız' mesajı mıydı? Beşiktaş savunmasının Göztepe hücum hattı tarafından özellikle ilk 45'te hallaç pamuğu gibi atılması inanılmazdı.
Ataklar, goller hep methiyeler düzülen Gökhan'ın tarafından geldi. El Bilal'in de sahada olmaması Beşiktaş'ın yapmayı planladığı atakları sürekli Cerny'nin kanadına attı. O da yorulunca dışarı alındı.
Beşiktaş daha da farklı yenilmediğine şükretmeli. Bundan sonrası Kartal için çok zor. Bu şekilde bir seri yakalamak mucize.
Kayseri'de de gelecek puan kaybı moralleri de bozar geleceği de. Son bir söz de Sergen hocama… Evet Rafa eskisi gibi değil ama onu kazanmaya bak hocam.
Çıkarmanın ya da oynatmamanın artısı olacağını sanmıyorum!"
