Arda Güler itirafı: Sürekli oynatır kapasitesinden fazla yük bindirirseniz onu kısa sürede yok edersiniz!
Gedik Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve milli takımlar eski mentoru Prof. Dr. Turgay Biçer, Kontraspor.com'a özel açıklamalarda bulundu. Biçer, Real Madrid'de üst üste yaşadığı sakatlıkların ardından kulübün Arda için oldukça iyi bir yol izlediğini ifade etti.
"PSİKOLOJİ SPORCUNUN EN ÖNEMLİ GÜÇ KAYNAĞIDIR"
- 2000 ve 2002’de Galatasaray ile A Milli Takımımızın başarılarında yer aldınız. Burada dikkat çeken nokta her iki başarıda da oyuncuların birbirleriyle olan güçlü bağı ve psikolojik olarak belki de kariyerlerinin en iyi dönemleri. Bunun arka planındaki kahramanlardan biri olarak psikolojinin başarıdaki doğrudan etkisini nasıl yorumlarsınız?
• Antrenman sporcuyu mükemmele götüren çalışmaların bütünüdür. Teknik, taktik, kondisyon ve psikolojik çalışmaların yanı sıra doğru beslenme, dinlenme ve hayat tarzını kapsar. Bu bağlamda eksik yapılan bir antrenman sporcuyu mükemmele götürmez. Özellikle antrenmanlarda teknik kondisyon beceriler daha ön plana çıkar ama maçı kazandıran önemli unsurlar psikolojik becerilerdir. İstediğiniz kadar teknik ve fizik güçlü olun, cesur değilseniz, duygu durumunu yönetemiyor heyecanınıza esir düşüyorsanız, özgüveninizi eksikse, odaklanma sorunu yaşıyor ve baskı altında soğukkanlı kalamıyorsanız, diyelim dikkatiniz dağıldı veya bazı olaylar sizi üzdü veya moralinizi bozdu çabuk toparlanamıyorsanız üst düzey sporcu olmaz büyük başarılar elde edemezsiniz. Ayrıca bencil ve takım oyuncusu olamıyorsanız, şöhreti ve yeteneğinizi yönetemiyorsanız, azminiz yeterli değilse, gününde olmaktan zorlanıyor, iletişim beceriniz eksikse, doğru amaç ve hedef belirleyemiyorsanız, disiplin sorunu yaşıyorsanız yine tam anlamıyla üst düzey sporcu olamazsınız. Dolayısıyla mentor, zihinsel performans antrenörü veya psikolojik performans danışmanı burada devreye girer ve sporcuyu olabileceğinin en iyisi olabilmek için psikolojik beceri antrenmanları ile sporcuyu ve takımı her koşulda en iyisini yapabilen bir duruma getirmek için çalışır. Psikolojik beceri antrenmanları sadece sporcuyu maçlara hazırlamaz onu hayata karşı dirençli ve güçlü hale getirir. Ez cümle, psikoloji işin her boyutunda var ve sporcunun en önemli güç kaynağıdır. Zira bilim yetenek mi karakter mi, duygu mu mantık mı ? İkilemlerinde yetenekten daha çok duygu ve karakterin; ortaya konulan tavrın galip geldiği konusu yazar.
"ZİHNİYET DEĞİŞİMİ GEREKLİDİR"
- A Milli Takım son Avrupa şampiyonasında yine bir psikolojik eşikten geçti. Gürcistan’ı 3-1 mağlup ettiğimiz karşılaşmanın ardından sosyal medyanın da etkisiyle Arda Güler özelinde bir kargaşa yaşandı. Sonrasında da Portekiz’e 3-0 mağlup olduk. Son Avrupa şampiyonasında futbolcular nasıl etkilenmiştir bu tür olaylardan?
• Yeteneğin ve performansın yönetimi için sporcunun psikolojik dayanaklığı, kişiliği, karakteri, futbol ve yaşam felsefesi ve ne kadar disiplinli olduğu önemli rol oynar. Kırılma anlarında her zaman güçlü bir psikolojiye sahip olan kazanır. Anlık gel gitler heyecan yaratabilir ama sporcuyu ve takımları sonuca götürmez. Bizde daha çok “vatan millet” edebiyatı ile tabiri uygunsa “gaz vererek” iş yapmaya çalışılır ama bu daha çok ters teper. Bu nedenle sürdürebilir başarımız olmuyor. Duygu toplumundan akıl ve disiplin toplumuma ve dolayısıyla sistemli düşünmeye ve yaşamaya başlarsak süreklilik gelebilir. Bu maçta da böyle. Maça göre oynuyoruz; sabah nasıl kalktığımız sonucu belirliyor. Böyle bir şey olamaz endüstriyel futbolda. Duygu tama ama akıl de gerekiyor. Akıl derken de sistemi, bilimi ve sürdürülebilirliği ve liyakati anlatmaya çalışıyorum. Bunun için de zihniyet değişimi gereklidir. Kamuoyu da çocuklara gaz vermemeli ve “hoca işini bilir” demelidir. Bu konular tartışmaya kapalı olmalıdır. Zira siz teknik direktörünüze ve yöneticilerinize güvenmeyi öğrenmelisiniz. Özellikle mili takımda bu özelliğe daha çok dikkat edilmelidir. Milli Takımlarda kulüpçülük yaparsanız herkes bu durumdan zarar görür.
"BU DEVİRDE İŞ ŞANSA BIRAKILMAZ"
- Yurt dışından gelen transferlerin uyum sürecinde mentor desteği alınıyor mu? Kulüpler bu anlamda profesyonellerle çalışıyor mu?
· Hayır, alınmıyor; ne kulüpler ne de sporcular bunun farkında değil: Olay doğal sürecinde akıyor ve burada kaybeden herkes oluyor. Oysa bu devirde iş şansa bırakılamaz. Havası, suyu, kültürü farklı ve benzemez olan yerlerde insandan birden uyum beklemek kolaycılıktır. Ayakkabı aldığınızda bile alışmak için zamana ihtiyaç duyarsınız. Ama biz “sabırsız milletiz” klişesi ile garip bir tutum içine gireriz. Oysa kulüplerin birden fazla mentoru olmalı ve bu uzmanlar sporculara bu boyutta da devreye girmelidir. Mentorlar sadece sporcularla çalışmaz, Antrenörün de en yakın çalışma arkadaşıdır ve özellikle iletişim, strateji geliştirme, ilişki yönetimi ve takım ruhu çalışmalarına katacağı çok şey vardır.
"PROFESYONELCE YAŞAMAK ÖNEMLİ BİR YAŞAM BECERİSİDİR"
- Geçtiğimiz sezon özellikle Fenerbahçe ve Beşiktaş sakatlık problemleriyle çok sık karşılaştı. Bu sezon başında ise her iki takımdan henüz bu yönde bir haber gelmedi. En azından ciddi anlamda böyle bir haberler karşılaşmadık. Bunu antrenör yapısının değişmesiyle mi yoksa futbolcuların yeni bir başlangıç yaparak psikolojik olarak kendilerini daha iyi hissetmesiyle mi anlatabiliriz?
• Sporcu sakatlıklarının çeşitli sebepleri vardır. Aşırı yüklenme, yetersiz uyku, beslenme ve eski kronik durumlar sayılabilir maç sırasında oluşan sakatlıklar dışında. Henüz böyle söylemek erken.
• Bazı sporcular sezon öncesi özel çalışmalar yapıyorlar bireysel antrenör veya kondisyonerle. Kendilerine iyi bakan, iyi beslenen ve dinlenen ve sporcu gibi yaşayan çok sporcu var. Onlar da önemini biliyor sağlıklı olmanın. Zira forma aslanın midesinde. Zaten kısa olan sporculuk yaşamında profesyonelce yaşamak önemli bir yaşam becerisidir. Ben burada sporculara bireysel antrenörler kadar özel mentorları olsun isterim. Spor psikologları ile çalışsınlar. İşin psikolojik kısmını es geçmemeliler. Fizik kadar psikolojik yönden de hazır ve güçlü olmak daha değerlidir.
"UMUT VERİCİ GELİŞME AMA YETMEZ"
- Mete Gazoz’un uzmanlarla çalıştığını biliyoruz ve kendisi dünya çapında iyi bir sporcu konumunda. Diğer olimpik sporcularımızın bu yönde federasyonlardan aldıkları destekler var mı? Uzmanlardan profesyonel destek almadan elit sporu seviyesine çıkabilmek mümkün mü?
• Federasyonlar özel spor psikologları/ mentorları ile çalışıyorlar ve sporcularımızı yarışlara hazırlıyorlar. Bu bizim meslek adına umut verici bir gelişme ama yetmez. Mete Gazoz şanslı. Voleybol kadınlarda da bir arkadaşımız var. Guru duyuyoruz onlarla. Yine de sadece üst yapı değil alt yapıda da var olmalılar. Hatta daha fazla olmalılar. Zira alt yapıda ergen sporcular var. Bir yandan ergenlik sorunları, bir yandan okul, aile ve gelecek derken çok yıpranıyorlar. O nedenle ergenlik alanında uzmanlaşmış spor psikologları istihdam edilmelidir. Dünyadaki örnekleri böyledir. Alt yapıda daha fazla spor psikologları çalışır uzun dönem. Onları hem sporculuğa hem de hayata hazırlarlar.
"MİLLİ TAKIMLA 2 YIL KADAR ÇALIŞTIM"
- Olimpiyatlar demişken A Milli Kadın Voleybol Takımımız da tarihi başarılarıyla hepimizi gururlandırıyor. Siz Filenin Sultanları’na da mentorluk yaptınız. Tıpkı Galatasaray ve A Milli Takım’ın ve diğer mentorluğunu yaptığınız kulüpler gibi Filenin Sultanları da oldukça başarılı ve iyi bir arkadaş grubu aynı zamanda. Kadın voleybolundaki bu başarının altında yatan psikolojik etken nedir?
• Önceden Kadın Milli Voleybol takımıyla 2 yıl kadar çalıştım; Bahar Kupasını almıştık. Bir ara Vakıfbank voleybol takımı ile de çalıştım Guidetti Hoca ile. Menajer Muhammed Görkem’di... Allah rahmet eylesin çok çabaladı mentorluğu voleybola sokmak için. Milli Takımda da menajer Selcan Teoman’ın hakkı çoktur bizim mesleğin var olmasında.
"KAPASİTESİNDEN FAZLA YÜK BİNDİRİR VE SORUMLULUK VERİRSENİZ KISA SÜREDE KAYBEDERSİNİZ"
- Arda Güler demişken biliyorsunuz geçtiğimiz sezonun başında Real Madrid’e transfer oldu. Üst üste yaşadığı sakatlıklardan sonra Ocak ayında tam anlamıyla sahalara geri döndü. Arda Güler’in bu genç yaşına rağmen sakatlığının ardından Real Madrid gibi büyük bir takıma psikolojik olarak iyi bir durumda dönmesini nasıl yorumluyorsunuz?
• Arda Güler önemli bir yetenek ve gelecek vaat ediyor ama onu sürekli oynatır ve ona kapasitesinden daha fazla yük bindidir ve sorumluluk verirseniz onu kısa zamanda yok edersiniz. Gelişmekte olan bir oyuncu, evet zamana ihtiyacı var. Zamanla her açıdan güçlenecek ve bizler biraz sabırlı olmalıyız Arda’da. Sporcuyu kendi haline bırakamazsınız. Bırakmamalısınız. Arda oynamak isteyebilir ama sizi onu doğru zamanda ve doğru sürede ve doğru mevkide oynatmalı ve zaman tanımalısınız. Bu bağlamda Arda Güler’in kumaşı sağlam olduğu ve gelecek vaat ettiği için Real Madrid transfer etti. Şimdilik onu geleceğe hazırlıyorlar zira önemli bir kulüp ve yetenek yönetimi sistemleri ve programları var.
"BEN OLDUM DİYEN ZİHİNSEL OLGUNLUĞA ULAŞMAMIŞTIR"
- Arda Güler gibi Semih Kılıçsoy da Türk futbolunun parlayan yıldızlarından ve turnuva öncesinde A Milli Takım’a davet edilmesinin ardından birden Ümit Milli Takım’a gönderildi. Bu süreçte Semih veya Semih gibi genç oyuncular nasıl etkileniyor. Genç yaşta alınacak zihinsel bir destek oyuncuların geleceğini ne denli olumlu etkiler?
• Psikolojik beceri antrenmanların önemli ilkesinden birisi “sporcunun kendi kontrolünde olan şeylere odaklanmalarını ve kendilerini ne yaşarlarsa yapsınlar kendilerini yönetebilme becerisini” kazandırmaktır. Genç arkadaşlar bu durumu yadırgamamalıdır. Bu karar teknik direktörün kararıdır. Önemli olan bulundukları yerde görev verildiğinde her durumda ve şartta hazır olmalarıdır. Kızmak, küsmek, alınmak, incinmek sporcunun zihninde olmamalıdır; bu duygu olsa bile bu duyguyu yönetmeli ve kendisine görev verilene; olabileceğinin en iyisi olana kadar çalışmasına azimle devam etmelidir. “Ben oldum, piştim, tamamım” diyen sporcu yeterince zihinsel olgunluğa ulaşamamıştır.