İlker Yağcıoğlu ve Fatih Demirkol, 'geri dönüşler' haftasını Futbol Global'de değerlendirdi
İlker Yağcıoğlu ve Fatih Demirkol, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin geri dönüşlerine sahne olan Süper Lig'in 13. haftasını ve derbi öncesi iki takımdaki son gelişmeleri Haber Global Youtube kanalındaki Futbol Global programında değerlendirdi.
İlker Yağcıoğlu ve Fatih Demirkol, Süper Lig'in 13. haftasını ve derbi öncesi iki takımdaki son gelişmeleri Haber Global Youtube kanalındaki Futbol Global programında değerlendirdi.
Futbolda en önemli şey önümüzdeki maç denir ama Fenerbahçelisi de Galatasaraylısı da derbiyi düşünüyor. Derbi kafalarının bir köşesinde devamlı olacak. Çok yakın ve Fenerbahçe'nin biraz da rüzgarı arkasına almaya çalıştığı bir sene. İşler iyi gidiyor, başkan değişti, hoca değişti... Galatasaray da son 3 yılın şampiyonu. Beklenti büyük.
FENERBAHÇE'DE NE DEĞİŞTİ?
Fenerbahçe'de hoca değişti, başkan değişti. Oyuncular aynı oyuncular. Bir kere Jose Mourinho'nun oyunculara yaklaşımı iyi değildi. Çok büyük bir kibir. Tamam, çok büyük bir kariyer hepimiz kabul ediyoruz bunu ama sahaya çıktığın zaman oyuncunun ayaklarına muhtaçsın. Dünyanın en iyi hocası da olsan oradaki oyuncunun ayaklarına muhtaçsın.
Okan Buruk bunu son derece iyi başarıyor. Mesela Icardi ilk geldiği zaman kiralıktı. En son maçta şampiyonluk turu atarken omuzlarına aldı Okan Hoca'yı. Carlos Alberto Parreira gelmişti bize. Adam Dünya Şampiyonu olarak geldi. İki sene önce Romariolarla çalışmış ve bizi hiç küçümsemedi. Ondan sonra Otto Baric geldi, bize topa vurmayı öğretiyordu. Jess Högh isyan ediyordu; "Bana nerede duracağımı öğretiyor, ben şampiyonum" diye. Sürekli maddi durumundan bahsederdi; "Benim şurada evim var, burada evim var" diye. Futbolcu bunu hisseder. Adam Dünya Şampiyonu olarak geldi ve bir gün bize kızmadı. Üstelik farklı bir sistemle oynuyorduk. Parreira bize her gün ders anlatır gibi anlattı. Yapamıyorduk, benimle çok uğraştı. Önde oynarken sağ bek oyuncusu oldum, ama sonunda oldum.
RİZESPOR MAÇI 2-0'DAN NASIL DÖNDÜ?
Bir türlü maça giremedi Fenerbahçe. Bir türlü maçın içinde oyunun başında dahil olamadı. Bazen rakip izin vermez. Kondisyonu anlatırken işin içinde bir de motivasyon tarafı vardır. Kafa Ferençvaroş veya Galatasaray derbisine gitti mi, rakip de iyi hazırlanmış ve kazanmak için üzerine gelen bir takımsa o sıkıntıyı yaşıyorsun.
FATİH DEMİRKOL: Yılın en önemli maçı Fenerbahçe maçı Çaykur Rizesporlu futbolcu için.
Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş maçları vitrin maçıdır. Anadolu takımının hocası için en kolay maçlar bunlardır. Oyuncu kendi kendini hazırlıyor zaten, motive etmene gerek yok. Ama Fenerbahçe öyle değil. Aynısını Okan Buruk söylemedi mi? "Futbolcularım bazı maçları önemsemiyor" diye. Bunu demek ki yaşıyorsun. Biraz belki hoca, belki takım içinde ligi tanıyan büyükler; "Burada kolay maç yok kardeşim. Derbinin anlam kazanabilmesi için bu maçı kazanmamız lazım." düşüncesini aktarmaları lazım. Bu olmadı, Fenerbahçe de bir anda 2-0 geriye düştü. Ama 2-0 olunca bizim orada çocuklar dedi ki "Kazanırız maçı." Bu çok önemli. Eskiden 1-0 önde olduğu maçta diyorlardı ki "Biz yine kazanamayız." Şimdi 2-0 geridesin ve diyorsun ki "Biz bu maçı kazanırız."
FENERBAHÇE'YE 3 TRANSFER YAPSA NEREYE YAPAR?
Bir tane stoper alırım. Çok seri, rakibe basacak, rakibi korkutacak. Bazı stoperler vardır görünce korkarsın. Sağ öne bir oyuncu alırım. Nene'nin yerine bir oyuncu isterim. Öteki tarafları tolere edebilirim. En-Nesyri ve Jhon Duran çok maliyetli transferler. Bir tanesini gönderebilirsem santrfor isterim. Atılan 30 gol var, gol sayısı iyi. Santrfor atmıyor ama goller takım içinde dağılıyor, bu da iyi. Talisca mesela her maçta giriyor, atıyor. İyi orta yapabilecek, sıfıra inebilecek bir sağ kanat, bir stoper. Bence çok fazla oyuncuya ihtiyaç yok.
GALATASARAY'IN İLK 11'İ ÇOK GÜÇLÜ AMA YEDEKLER...
Kadro yapılanmasında böyle bir şey olmuş Galatasaray. İlk 11'ini yazıyorsun, çok güçlü. Gerçek performanslarıyla oynarlarsa hakikaten güçlü takım. Osimhen, Barış Alper, Sane; dön geriyle Torreira, Lemina; sağda Singo, solda Jakobs ve stoperleri falan ideal. Korkutucu bir takım.
FATİH DEMİRKOL: Solda Kazımcan'ı, ileriye Ahmed'i koyunca "Eyvah!" diyorsun. Yusuf bir girdi, "Aman ne zaman çıkacak" diye insanlar çağrıda bulundular resmen. Aynı antrenmanı, bu kadar kaliteli kadroyla yapıyorlar. Nasıl bu kadar düşük oluyorlar?
Yetenek. 18 yaşında Barcelona'ya gidebilirsin ama kalamadı orada. Önemli olan o aşamayı yapabilmek. Bir eşik vardır orada o yaştaki çocuklar ya bu eşiği atlıyor ya da geri dönüyor. Kimler gitti, kimler geri geldi. Eskisi gibi değil artık 18 yaşında alıyor oyuncuyu. Hangisi kaldı? Hepsi geri geldi. Yusuf çok uzun süre oynamadı. Şans bir anda geldi, beklemiyordu belki oynamayı. Çocuk hep doğru yere koştu aslında ama oynamamanın getirdiği ürkeklik, çok kötü tercihler yaptı.
Galatasaray, Barış Alper dışında hiç oynayamadı. Biraz da Sane'yi sayarım. Barış Alper, 10 kere ceza sahasında topla buluştu. Bakıyor, takım arkadaşlarına "Gelin, pas vereceğim". Yapamadı. Belki İlkay ve Icardi girmese maçı çeviremeyebilirdi de Galatasaray. Onlar da iyi oynamıyor.
Derbiyi Icardi ile oynamazsın. Diyelim Osimhen iyileşmedi, Barış Alper ile oynarsın. Çünkü Icardi'nin o enerjisi yok. İşin kötüsü, Osimhen iyileşse bile Barış Alper'in sağ bek oynama durumu var. Kaan Ayhan da yok, kim oynayacak sağ bek? Hakikaten Okan Hoca'nın işi zor. Saint-Gilloise maçı da kolay değil. Galatasaray'ın oynayacağı en kritik maç olarak görüyorum. Saint-Gilloise üzerine koyarak giden bir takım. Ama Galatasaray da böyle maçları iyi oynuyor.
FATİH DEMİRKOL: Saint-Gilloise, PSV Eindhoven'ı deplasmanda 3-1 yeniyor, sonra aslında maç özetlerine baktığımızda daha çok pozisyon bulan Saint-Gilloise ama Newcastle geliyor 4-0 yeniyor, Inter 4-0 yeniyor, üstüne Atletico Madrid de 3-1 yeniyor. Böyle bakınca "Tamam, herkes bunları 4-0 yeniyormuş" diye düşünüyorsunuz ama hiç öyle değil. Çok atletik bir takım. Önde de aynı Sevilla'da Luiz Fabiano ile Kanoute vardı. Aynı onlar gibi iki kule: Promise ve Rodriguez... Güçlüler, sırtı dönük alıyorlar, yüksek hava topu alıyorlar ve ceza sahası içinde stoperleri anormal yıpratıyorlar.
OSIMHEN DERBİDE OYNAR MI?
Ellerinde sihirli değnek yok. Her sakatlığın belli bir süresi var. Darbeye bağlı olanlar daha kolay geçer ama adale sakatlıkları ben çok yaşadığım için biliyorum. Yılda en az iki kere sakatlanırdım. İki maç sürerdi, üçüncü maç oynardım. Nüks etme ihtimali çok fazladır. İdmanda koruyorsun kendini ama maç öyle değil, yüzde 100'le gidiyorsun.
FATİH DEMİRKOL: Bu şartlarda Osimhen'i riske eder misiniz? Çünkü ikinci derece, bir yırtarsa üç olur. İkinci yarıya kadar oynatamazsın.
Tam hazır değilse Barış Alper ile başlayıp Osimhen'i sonradan oynatabilir. Icardi ile başlamaz onu biliyoruz. Barış'ı en önde kullanır ama o zaman da sağ bekte ve kanatlarda sorun çıkıyor. Yunus da yok çünkü. Sallai de yok.
BEŞİKTAŞ'TA NE OLUYOR?
FATİH DEMİRKOL: "Kazanmak nasıl duvarlara sinerse, kaybetmek de duvarlara siner" derler. Sanki kaybetme hali Beşiktaş'ın duvarlarına sinmiş. Başkan değişiyor, teknik direktör değişiyor, oyuncu değişiyor, malzemeci değişiyor ama sanki o kaybetme hali değişmiyor. Olacak iş değil.
Hadi bu Samsunspor ligin en iyi takımlarından biri. İlk 15 dakikada 3 tane net pozisyona girdi Samsunspor, onu bir tarafa bırakayım ama Ekim ayında üç senedir havlu atıyor Beşiktaş. Buna alışmak da kötü bir şey. Üç tane başkan değişti, hocalar kaç tane değişti bilemiyorum. Çok da ciddi paralar harcandı. Sergen Hoca'yı çok severim oda arkadaşımdı. Çok düzgün bir çocuktur ama hocam, bir katkı sağlamadın. Bir şeyi değiştiremedin. "Bu takımı ben yapmadım" bahane değil. Tedesco da bu takımı yapmadı, İsmail Kartal ikinci gelişinde enkaz devraldı neredeyse yarışa soktu. Geçen sene Jakirovic diye bir adam geldi Kayserispor'a. Demek ki hoca dokunuşları olabiliyor. Puan ortalaman 1.5, öne geçiyorsun kaybediyorsun. Buna bir önlem al bari. Bence Sergen Hoca'nın oyuncularla ilişkisi iyi değil.
Sergen Yalçın, eleştirdiği Ole Gunnar Solskjaer'in gerisinde kaldı
Galatasaray'da 6 futbolcu idmana katılmadı
Başakşehir - Trabzonspor maçı ne zaman?
Guardiola, Newcastle maçında tepki gösterdiği kameramandan özür diledi
Arda Güler'den Alperen Şengün'e gönderme iddiası