Ali Koç'tan Galatasaray'a olay gönderme: Bu şike ya!

O gün iyi futbol oynamıyorum diye neden hakkım yeniyor? Bütün sezondaki hakem kararlarına bakarsanız bambaşka bir tablo çıkıyor ortaya. Diyorlar ki, 'Daha iyi futbol oynayın hakemi de yenin.' Ben buna tamamen karşıyım. Ben niye hakemi yenmek zorundayım? O da hakemi yenmek zorunda olsun o zaman.

"Şampiyon olamazsanız devam edecek misiniz?" sorusuna:

İnandığımız yolda devam edeceğiz. Ömrümüz yeterse hocayla da devam edeceğiz. Bizim şampiyonluk şansımız vardır. Zorlaştı mı? Evet ama havlu mu atacağız? Biz inanıyoruz, sonuna kadar savaşacağız. İnanıyoruz, yeter ki şu 10 senedir en tepede 1 puan farkla yer alıp da şampiyon olamamış takıma karşı, diğerinin 5 kere şampiyon olmasını sağlayan düzen başka bir yöntem bulmasın.

2 stoper, 1 sol bek olmazsa olmaz ihtiyacımız var. Ondan sonra kafamızda başka noktalar var. O da elimizdeki oyuncuların çıkmasıyla paralel. 6-7 senedir gördünüz ki, onu alacağız, bunu yapacağız demedik. Yapsak bedeli var mı? Bizle anılan 10 oyuncunun 7-8'iyle alakamız yok.

Türkiye Kupası'na katılşacaklarını açıklayan Ali Koç, "Atılan adımlara karşı yapıcı olmayı tercih ediyoruz. Türkiye Kupası’na katılma kararımızı veriyoruz. U-19’la değil, hocamızın uygun göreceği bir kadroyla sahada olacağız. İş korktuğumuz gibi terse dönerse çekilme hakkımız her zaman vardır." dedi.

"Sivas’ta 'ofsaytımsı', Rize, Göztepe… Niye hep kızılan maçların öznesi Galatasaray? Ben merak ediyorum. Hatalar kötü niyetli değilse aşağı yukarı eşit dağılır çünkü. Neydi o Barış Alper pozisyonunun rezilliği! Bu TFF ne dedi? Çok talihsiz bir hareket oldu, kart verilmedi. VAR'dan çağrıldı, yine verilmedi. Benim de içim acıdı. Szymanski'ye yeni oldu, Osayi'ye yeni oldu. Biz hayatımızda görmediğimiz bir şey gördük, TFF Başkanı, MHK Başkanı TV'lere bağlanıp açıklama yaptılar. MHK Başkanı 'Hiç olmayan bir prosedür uygulayacağız' dedi. Yine onlara özel muamele. Büyükekşi ya da MHK başkanı, daha hafta bitmeden Galatasaray maçı hakemini hedef aldı.

Sergen Yalçın "Hakemlerden en son şikayet edecek takım Galatasaray." dedi. Kendisi bir teknik direktör belki yarın milli takımda görev yapacak. Bu sözü söylemek kolay değil. Hakemlere teşekkür etsinler, hiç konuşmasın diyor. Daha enteresan bir şey var. 99 puanla kusursuz bitirdiğimiz geçen sezon.. Sergen Yalçın diyor ki geçen sezon Antalyaspor-Galatasaray maçında hatalar yapılmıştı 6 hafta sonra aynı hakem gidip yanına "Galatasaray maçının telafisini yaptık." dedi. Başka bir ülkede olsa küçük çaplı deprem olur. Bu şike ya! Hakem kimdi Abdülkadir Bitigen. Zoom ile yapılan hakemler eğitiminde VAR'a çağrılan ve penaltı olmadığını itiraf eden. VAR'daki hakeme sorulduğu zaman "Ruh halimi bilmiyordum." diyen... Ne oldu şimdi şampiyonluk gitti! Gemi batıyor siz seyrediyorsunuz. Ama çok şükür ki artık tüm takımların canına tak etti bu iş. Göztepe'nin açıklaması olağanüstü bir açıklama.

Fenerbahçe Spor Kulübü olarak TFF'nin VAR kararını memnuniyetle karşılıyoruz ama bir süreliğine olmasını anlayamadık. Yabancı VAR bütün maçlarda uygulanmazsa bu kararımızdan da vazgeçiriz. Net söylüyorum yabancı VAR ikinci yarının tüm maçlarında olmalı. Anadolu maçları önemsiz gibi bir durum olamaz. Tüm maçlarda olması lazım. 2 Nisan'dan sonraki en büyük değişiklik şu ki o tarihten sonra Türk futbolundaki rezilliklere dair bir kamuoyu oluştu. Bir haftada Göztepe, Sergen Yalçın, Çağdaş Atan, Beşiktaş ve Trabzonspor'un Galatasaray maçlarında sonraki açıklamaları... İnsanlar artık her şeyin farkında. Umudumuzu artırıyor. Bir yere kadar gider ama bir yerde patlar. Ayrıcalığa alışanlar, eşitsiz şartlarda yarışmak isteyenler bunu kabul etmezler. Dursun beyin "Ben bütün kavgamı Türk futboluna adaleti getirmek için vereceğim." sözü en büyük yalandır."

18 Temmuz'da yapılacak seçimde herkesin kazanacağını düşündüğü tarihin en taraflı başkanı Büyükekşi, büyük bir koalisyonla Türk futbolundan uzaklaştırıldı. Yeni bir federasyon seçildi. 18 yıl sonra malum örgütün unsurlarının olmadığı bir federasyon göreve geldi. İlk defa böyle bir kadro geldi. Yeni yönetimle birlikte kurullar değişti. MHK değişti. Her değişimde bunlar olur. Genç hakemlere fırsat tanındı. Şu an istenilen sonuç alınamıyor ama bunun sebebi VAR'daki insanların teknolojiyi nasıl kullandığıyla ilgili. 

Bu tarihten itibaren ne oldu. Aynı tarihte Kulüpler Birliğ, Vakfı'nda TFF değişkliği için imza toplandı. Sonra Süper Kupa maçı. Biz oraya buradan aldığımız yetkiyle Türkiye Kupası opsiyonunu elimizde tutarak U19 takımıyla sahaya çıktık. Dünya basınında ses getiren bu hamlemiz değişim fitilini ateşledi. Tarihin en kirli federasyonu diyen, imza vereceğim diyip vermeyen maça 2 saat kala Urfa'da dönemin TFF başkanıyla buluşup, Büyükekşi'nin başkanlığının devam etmesi için strateji kuran hangi başkandı? Sayın Dursun Özbek.. Kendisi bunu yaparken TFF Başkanı Hacıosmanoğlu ve bena "yalılarda buluşuyorlar" diyerek iftira atıyor. Gözlerimizin içine baka baka yalan söylüyor. 

Hepinizin bildiği gibi 17 Mart günü Trabzonspor'la oynadığımız maç esnasında ve sonrasındaki linç girişimi Fenerbahçe camiası için bardağı taşıran son damla olmuştu. 2 Nisan'da Genel Kurulu'muzda alınan kararlar hepinizin malumudur. Camiamızın büyük bir kısmı geçen yıl yaptığımız kongrenin boşa olduğunu söylese de bu tarihten itibaren Türk futbolundaki değişiklikler haklılığımızı ortaya koymaktadır. Malum örgütün Türkiye'yi ve aleni görünür şekilde yapıdan bahsediyoruz. Biz bunun mücadelesini veriyoruz. Bir günde TFF değişikliğiyle bu değişmez. Bu sadece Fenerbahçe'nin değil herkesin sorunu ama mücadeleyi biz veriyoruz. Artık iş değişti. Başka takımlar, başka teknik adamlar konuşmaya başladı. 

Kombineleri iptal ettiriyormuşuz. Algıya bakın. Dört tane iptal var. Biri bir taraftarın üzerine idrar yapan, bir diğeri kavga çıkaran taraftar, üçüncüsü sahaya yabancı madde atan taraftar sonuncusu da yaygara kopararak Samandıra'yı basalım diyen birinin kombinesi iptal edildi. Dört kişiden bahsediyoruz. O kadar yalana ve algıya kapılan bir durumdayız ki... Bunu sizinle paylaşmak istedim.

Bize "Yönetim hakkımızı koruyamıyor" diyorlar ama siz tribünde hakkımızı savunabiliyor musunuz? Tribünler yek vücut rekasiyonlar verebiliyor mu? Geldiğimiz ortam itibariyle maç çeviremeyen taraftar ruhumuzun olduğunu fark etmiyor muyuz? Onca güç, onca kuvvetle dışarıdan yıkamadıkları Fenerbahçe'mizi içerden yıkmak istediklerinin farkında mısınız? Bazı kulüplerde başkan değişikliğinin nelere mal olduğunu gördük. Taraftarla takımımızın, taraftarla hocamızın bağını kopartmaya çalışan çok aktif bir gücün olduğunu görmüyor musunuz? 3 Temmuz'da camiamızın içinde bulunan söz medya mensuplarının taraftarlarımızı yön ve istikamet verdiklerini fark etmiyor musunuz? Bu kadar negatif ortamda hiçbir başarı gelmez. Biz inanmaya, mücadele etmeye, savaşmaya devam edeceğiz. Hocamız ve takımımıza güveniyoruz. Tatmin olmuyor olabilirsiniz biz de bazen tatmin olmuyoruz. Dominant, ısıran, basan bir takım bu ortamda mümkün mü? Futbolcularımızın sizden istediği tek şey samimi destekleriniz...

Bu sezon 17 maçta 7 gol 7 asistle katkı yapmış. Geldiğinden beri hiçbir maçı kaçırmamış Tadic'in tepki yiyeceği ortama geldik. Size kelimelerde anlatamayacağım bir duyguyu söylemek istiyorum. Samandıra'da futbolcularımız "Niye bunu durduramıyorsunuz." diyor. Bunu dibine kadar hissederek biz yöneticilere söylüyorlar. Bu tepkilerin takımda yarattığı tahribatı düşünmelerini istiyoruz. Hepimiz bir mücadelenini parçası olmuş durumdayız. Camiamızdan ricamız bize istediğinizi söyleyin ancak tüm sporcularımıza o armayı taşıyan herkese destek olmaları. Sahadaki gücün taraftar olduklarını unutmamaları... Tepkilerin zamanlamasını ölçmeleri. Sezon sonuna kadar destekse destek, sabırsa sabır bunu istiyoruz. Taraftar her zaman hancı biz yolcuyuz. Hancılar kaar verecek. Kendi evlerinde nasıl bir ortam istiyorlar?

Zenit'le oynadığımız hazırlık maçında 2-1 öndeyken taraftarlarımızın tepki yükseldi tribünlerden.. Bir yere kadar bu serzenişleri anlayışla karışılıyoruz. Taraftarlarımızın duyguları ve beklentileri en güçül dönemlerde bile olsa yegane gücümüzdür ancak dengeler değişti. Bütün sezonu bir futbol maçı olarak düşünün. Takım devreye 2-1 mağlup girmiş ama koskoca bir ikinci yarı var. İkinci yarıya takımı destekleyerek mi çıkmak önemli protesto yaparak takımı aşağı çekmek mi? Kaç kere örneği var. 8-9 puanlardan gelip şampiyon olduğumuz ama buna inanmak gerekir. Havluyu erken atarak başarı gelmez. Bu negatif ortamda da başarı gelmez. Fenerbahçe ve taraftarı isterse önünde hiç kimse duramaz. Ancak bugünkü gibi negatif ortam olursa başarı gelmez. 10 yıllık özlem, yaşanan haksızlıklar, çözülmüyor gibi görünen sorunlar; sabrı kalmayan taraftarın duygularının öfkleye dönüşmesini sağlamıştır. Bu tablo milyonlarca taraftarı olan camiayı sabırsız hale getirdi.

Medya rakibimizin suçlarını bizden daha fazla konuşmadı. Bu ortamda bile elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Medya tarafından yeterince irdeleniyor mu bilmiyorum ama son 10 senede bizimle Galatasaray arasında 1 puan fark var ama 5 şampiyonluk fark var. Bunu anlatamazsınız. Son 5 seneye bakarsanız 5 puan öndeyiz ama yine bizde şampiyonluk yok. Fenerbahçe Spor Kulübü'nün son 10 yıldaki dönemde başarısız bir dönemi yok puan tablosuna bakıldığında. İzah edilmesi güç bir durum.

Futbol dışı branşlarda rakiplerimizin adının bile geçmediği ortamda Fenerbahçe'nin en üst düzeyde yer alması da bizi gururlandrıyor ama futbolda beklenen başarılar gelmediği için bunlar da doğal olarak önem görmüyor. Özeleştiri yapmaktan hiçbir zaman çekinmedik, gocunmadık. İlk geldiğimiz günlerde en acımasız eleştiriler FB TV'de kendi kanalımızda yapılıyordu. Son 10 yılda şampiyon olan takımların hiç mi hataları yoktu? Yönetimsel hiçbir eksilikleri yok muydu? Herkes hatalarına, eksikliklerine rağmen şampiyon olurken ne hikmetse biz olamadık. Bizden hep kusursuzluk beklendi. Geçen sezon kusursuz bir sezon geçirdik. Tarihimizin en yüksek puanını topladık. 6 derbinin 4'ünü kazandık. Bizi durdurmayınca rakibimizi iteklediler.

2018'de açık ara farkla göreve seçildik. Fenerbahçe o dönem kuraklık döneminden geçiyorduç 4 senedir şampiyon olamıyorduk ve tribünlerde ortalama 10-15 bin taraftarımız vardı. Bu kuraklık dönemini sona erdirmek ve tribünlerde barışı sağlamak istiyorduk. O dönem rakiplerimize orala en kötü mali tabloya sahiptik. Bunları düzeltmek istedik. Ne yazık ki üç hedefimizin ikisinde başarı göstersek de futbol adına hiçbir şey hedeflediğimiz gibi gitmedi. Amiral gemi futbol olduğu için bu başarı gelmedikçe arzu daha da arttı. Diğer branşlardaki başarılar da önemsenmedi. Bunu anlayışla karışılıyoruz. Bu anlamda camiaya hayal kırıklığı yarattığımız doğrudur. Bunun için son derece üzgünüz ve mutsusuz. Ancak İslam Çupi'nin işaret ettiği gibi Fenerbahçe'nin adı konulamayan büyüklüğü gülü karakterindendir. Ezeli rakibimiz yasa dışı bahis ve karaborsa biletlerle anılırken Fenerbahçe'nin kasasına bir haram lira dahi sokmadığımız için kendimizle gurur duyuyoruz.

Bugün mümkün olduğu kadar kısa konuşmaya çalışacağım. İstediğiniz her şeyi sorabilirsiniz. İki saat içinde tamamlamayı hedefliyoruz. Bugün ana konumuz son dönemde yaşananlar. Kadıköy'de yaşananlar ve taraftar nezdinde yaşanan nokta. Türkiye Kupası'yla ilgili kararımız. Bu kararımıza nasıl geldiğimizi, 2 Nisan'dan beri neler yaşandığını bununla beraber hak, hukuk, adalet konularında size bazı örnekler vererek adalet mülkün temeli midir sorusunun cevabını vermek istiyorum.