İsrailli asker-sporcuların olimpiyatlardan yasaklanması için baskılar artıyor

AA
2024 Paris Olimpiyat Oyunları Olimpiyatlar
İsrailli asker-sporcuların olimpiyatlardan yasaklanması için baskılar artıyor

Soykırımla suçlanan İsrail ordusuna mensup askerlerin sporcu olmaları ve olimpiyatlar gibi uluslararası etkinliklerde yer almaları, bu ülkenin yaklaşan Paris Olimpiyatlar'ı başta olmak üzere diğer uluslararası spor organizasyonlarından yasaklanmasına yönelik baskıları artırıyor.

Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de 37 binden fazla Filistinliyi öldüren ve en az 85 binden fazlasını yaralayan İsrail askerlerinin sporcu olarak olimpiyatlara katılmaları, bu durumun ahlaki açıdan uygun olup olmadığı sorusunu gündeme getirdi.

İsrail'in süren saldırıları, Gazze Şeridi'nin büyük bir bölümünü yerle bir ve milyonlarca Filistinliyi yerinden etti. Abluka nedeniyle gıda, su, ilaç ve diğer temel ihtiyaç maddelerine ulaşamayan Filistinliler, açlık ve kıtlıkla karşı karşıya bulunuyor.

Tüm bunlar, Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanındaki davasını savunan avukatlar tarafından soykırım niyetinin kanıtı olarak gösterildi. İsrail, ayrıca aylardır ekonomiden akademiye ve ötesine uzanan her türlü boykotla karşı karşıya.

İsrailli sporcular, Filistinlilere yönelik şiddet ve saldırganlığı destekliyor

İsrail'e yönelik spor alanında da cezalandırıcı önlemlerin alınmasını talep eden sesler yükseliyor.Bu kapsamda İsrail'in, 26 Temmuz'da başlayacak 2024 Paris Olimpiyatları'ndan menedilmesine yönelik talepler giderek artıyor.

Birçok kişi, İsrail'in dünyanın en büyük spor etkinliğinden ihraç edilmesini isterken "Boykot, Tecrit ve Yaptırımlar Hareketi", sosyal medyada İsrail'in organizasyondan yasaklanması için kampanya yürütüyor. Hareketin temsilcileri, "Filistinlilere karşı işlediği suçlara son vermesi ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından öngörülen hakların tanınması" için Uluslararası Olimpiyat Komitesine (IOC) İsrail'i yasaklaması çağrısında bulunuyor.

Spor gazetecisi Leyla Hamed'e göre, İsrail'in olimpiyatlardan menedilmesine yönelik bu baskı, geçmişte askerlerini sporcu olarak kullanması sebebiyle daha da büyük önem kazanıyor.

Diğer meslektaşlarıyla birlikte "Sporda İsrailli askerler" konusunu özel olarak araştıran Hamed, İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarından bu yana İsrailli sporcuların sosyal medya faaliyetlerini takip ediyor ve bu kişilerin İsrail'in Filistinlilere yönelik şiddet ve saldırganlığını nasıl desteklediklerini belgeliyor.

"İsrail takımları ve sporcuları uluslararası spordan men edilmeli"

Araştırma belgelerini paylaşan Leyla Hamed, "İsrail takımları ve sporcuları, uluslararası spordan menedilmeli. İsrail, Filistin'de, özellikle de şu anda Gazze'de insan haklarını ihlal ediyor." dedi.

Hamed, bu durumun IOC de dahil olmak üzere uluslararası spor kuruluşlarının "tüzük, kural ve yönetmeliklerine" açıkça aykırı olduğunu söyledi. Askeri geçmişi bulunan sporcularla ilgili Hamed, dünya çapında çeşitli uluslararası spor müsabakalarına katılan İsrailli sporcuların "aslında aktif asker olduklarına ve Gazze'deki geçmiş saldırılarda yer aldıklarına" işaret etti.

Bu kişilerin sosyal medya hesaplarında bununla açıkça övündüklerini belirten Hamed, "Çoğunun kamuya açık sosyal medyalarını inceleyin, İsrail ordusunun bir parçası olarak hizmet ettiklerine dair pek çok resim bulacaksınız. Sadece zorunlu askerlik hizmetini yapmakla kalmayıp ordunun bir parçası olarak askere alınmışlar. Bu, dünyadaki pek çok spor kuruluşunun kurallarına tamamen aykırı." diye konuştu.

"Sosyal medyada soykırıma destek"

İsrail'de 18 yaşından büyük erkeklerin 32 ay, kadınların ise 24 ay askerlik yapmaları gerekiyor.

Ancak Hamed, karşılaştığı sporcuların çoğunun "kendi tercihleri" olarak orduya katıldıklarına dikkati çekerek, "Şaşırtıcı olan sadece hükümetin istediği zorunlu hizmeti yapmaları değil. Aksine şu anda tanık olduğumuz soykırımın değil Gazze'de gerçekleşen daha önceki saldırıların bir parçası olmak da kendi tercihleri." ifadelerini kullandı.

Spor yapan İsrailli askerlerle ilgili bazı özel vakaların arasında Tokyo 2021 Olimpiyat Oyunları ve 2020 Avrupa Cimnastik Şampiyonası'nda bireysel ritmik cimnastik dalında altın madalya kazanan Linoy Ashram da yer alıyor.

Ashram, 18 yaşındayken İsrail ordusuna kaydoldu ve 2019'un sonlarına kadar ordunun bir parçasıydı hatta olimpiyatlarda altın madalya kazandığında ordu onun için tebrik mesajı yayımladı. Bir başka örnek de olimpiyatlarda ve Avrupa yarışmalarında madalyalar kazanmış judocu Sagi Muki.

Filistin halkının çektiği acılarla alay ediliyor

Hamed, ayrıca İsrail kadın futbol takımının üyesi Yuval Nagar gibi farklı spor dallarında faaliyet gösteren diğer isimlere de dikkati çekti. Nagar'ın düzenli olarak üniformalı TikTok videoları yayımladığına işaret eden Hamed, "Asker olarak geçmiş yaşamı ile futbolcu olarak şimdiki yaşamını sürekli karıştırıyor." dedi.

Leyla Hamed, Nagar'ın sosyal medya platformlarını "Gazze'deki soykırımı bir şekilde aklamak ve Filistin halkının çektiği acılarla alay etmek" için kullandığına dikkati çekerek, gerçekleştirdiği araştırmada aynı şeyi yapan önemli sayıda İsrailli sporcunun olduğunu tespit ettiğini söyledi.

Çeşitli dallardan "sosyal medyada soykırımı destekleyen" çok sayıda İsrailli sporcuyla karşılaştıklarını dile getiren Hamed, "Orduya ve meslektaşlarına Gazze'de şu anda yaptıklarını sürdürmeleri için tezahürat yapıyorlar." ifadesini kullandı. Hamed, tüm bunlara rağmen bu kişilerin herhangi bir yaptırım ya da uzaklaştırmayla karşılaşmadıklarını hatta uyarı bile almadıklarını belirtti.

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki eylemlerine açıktan destek

Gazeteci Hamed, kadın futbol takımının üyesi Libby Zelikowitz'in "Bu çatışma, Yahudi halkını ve İsrail'de yaşayan herkesi ortadan kaldırmaya yönelik küresel bir çaba etrafında dönüyor." şeklinde İsrail propagandasını tekrarlayan paylaşımlarına atıfta bulunarak, bu gibi benzer başka örneklerin de olduğunu anlattı. LinkedIn profiline göre Aralık 2017'den Aralık 2019'a kadar "muharip asker" olan Zelikowitz, İsrail'in apartheid devleti olduğu fikrini itibarsızlaştırmayı amaçlayan videolar hazırladı.

Zelikowitz, ayrıca Filistinli hayır kurumlarına bağış yapılmasını engelleyen mesajlar paylaşarak bu kurumların "sahte", "Hamas bağlantılı" ve "Hamas'ın askeri operasyonları için paravan" olduğunu iddia etti.

Kadın futbol takımının bir başka üyesi ve orduda görev yapan Shani David gibi başkaları da sosyal medyada viral olan "Tüm Gözler Refah'ta" görseline "7 Ekim'de gözleriniz neredeydi?" paylaşımıyla karşılık verdi. David, İsrail askeri propagandası yaptığı bilinen hesapların içeriklerini sürekli yeniden paylaşarak bu hesapların erişimini ve yanlış bilgi yayma kabiliyetini artırdı.

Bir başka göze batan örnek de Tokyo 2021 Olimpiyat Oyunları'nda karışık takım judo yarışmasında bronz madalya kazanan Ukrayna doğumlu İsrailli judocu Peter Paltchik. Paltchik, Ekim 2023'te İsrail'in Gazze'ye saldırı başlatmasından birkaç gün sonra roketlerin fotoğrafını paylaştı ve altına "Benden size zevkle" notunu yazdı.

İsrail erkek futbol takımının üyesi ve eski asker Shon Weissman da "Gazze'nin tamamı terörü destekliyor. Yok edin. Sıkıştırın. Ezin. Tanrı'nın intikamı için." paylaşımında bulundu.

"Sporla göz boyama soykırımı"

İsrail'in Paris Olimpiyatları'ndan ihracı amacıyla sürdürülen küresel baskı, daha önce de olimpiyat ruhunu ihlal ettiği düşünülen eylemleri nedeniyle yasaklanan birçok ülke olduğu için kökleri tarihe dayanan bir durum.

Rusya, Şubat 2022'de Ukrayna'da "özel askeri operasyonunu" başlattığında IOC'nin Rusya ve müttefiki Belarus'tan gelen sporculara yasak getirilmesini tavsiye etmesi sadece 4 gün sürmüştü. O zamandan beri olimpiyatlarda kendi ülkelerinin bayrakları altında yarışmaları yasaklandı. Bunun yerine 2022 Kış Olimpiyatları'na tarafsız ve bağımsız yarışmacılar olarak katıldılar ve bu yıl Paris'te de aynısını yapacaklar. Bir diğer önemli emsal de apartheid döneminde yaklaşık 30 yıl boyunca yasaklanan Güney Afrika.

Birçok hak grubu ve uluslararası örgüt, İsrail'in Filistin topraklarındaki baskıcı politikalarını apartheid olarak gördüğü için bu durum, bugün İsrail ile daha fazla paralellik gösteriyor.

IOC, İsrail'e yaptırım uygulama niyetinde gözükmüyor

Ancak IOC, şu ana kadar İsrail'e yaptırım uygulama niyetinde olmadığını açıkça ortaya koydu.

Gazeteci Hamed, "Uluslararası spor kuruluşlarının İsrail'i askıya almayarak kendileri hakkında gerçekten kötü bir imaj verdiklerini düşünüyorum çünkü bu çok sayıda çifte standart ve ikiyüzlülük gösteriyor." dedi. Leyla Hamed, IOC'nin ve FIFA gibi diğer spor kuruluşlarının mevcut tutumunun bir şekilde "bir Ukraynalının hayatının bir Filistinlinin hayatından daha değerli olduğunu” gösterdiğini söyledi.

Gazze'deki Filistinlilere verdikleri zarar nedeniyle İsrail'e karşı adım atmanın neden bu kadar karmaşık olduğunu sorgulayan Hamed, "Bu, açıkça Gazze'deki soykırımı sporla örtbas etmenin bir yolu çünkü bu sporculara tüm dünyada görülmeleri için bir platform sağlıyoruz." ifadesini kullandı.