Rıza Çalımbay'dan eleştiri: Orkun Kökçü kurtarıcı olamaz!
Beşiktaş'ın eski futbolcu ve teknik direktörlerinden Rıza Çalımbay, Transfermarkt'a özel açıklamalarda bulundu. Sergen Yalçın'ın performansını değerendiren deneyimli teknik adam, Orkun Kökçü eleştirisinde bulundu. İşte detaylar...
Türk futbolunun deneyimli teknik direktörlerinden Rıza Çalımbay, Transfermarkt’a açıklamalarda bulundu. Hem kariyer planlarını hem de Süper Lig’deki güncel gelişmeleri değerlendiren Çalımbay, özellikle Beşiktaş’ın Orkun Kökçü transferi, Sergen Yalçın’ın performansı, altyapı sorunları ve Türk futbolundaki sabırsızlık kültürü üzerine konuştu.
"ÇALIŞMADIĞIMIZ ZAMANLAR DA FIRSAT OLUYOR"
Tabii ki biz de alışkın değiliz bu tarz dönemlere ama teknik adamlar için çalışmadığımız zamanlar da fırsat oluyor. Yurt dışındaki maçları yerinde takip ederek oyuncu havuzumuzu genişletiyoruz. Ligleri yakından izliyoruz, kendimize ve ekibimize dair gerekli güncellemeleri yapıyoruz. Çalışacağımız sürece kadar en hazır şekilde bekliyoruz.
"ORKUN KURTARICI OLAMAZ"
Gedson varken Orkun’u almak doğru değil demiştim. Orkun milli takımımızın değeri, çok kıymetli bir oyuncu. Feyenoord ve Benfica’daki süreçlerini de hep yakından takip ettim, çok iyi performanslar gösterdi. Ancak bunları hep oturmuş kadroların, istikrarlı sistemlerin içinde yaptığını gördük. Beşiktaş gibi yeniden yapılanan bir takımda, 30 milyon Euro gibi bonservisle alınıp doğrudan kurtarıcı olmasını beklemek en başta ona haksızlık. Orkun kurtarıcı olamaz, Orkun işleyen bir sistemin önemli parçası olabilir. Ne yazık ki onunla ilgili planlama doğru yapılamadı, doğru anlatılamadı ve beklenti büyüdü.
"KAPTAN OLMANIN GEREKTİRDİĞİ ŞEYLER..."
Planlamanın Orkun’la ilgili yanlış devamı da bu oldu. Ben Beşiktaş’ta 11 sene kaptanlık yaptım. Kaptan olmak camianın tüm dinamiklerine hakim olmayı, taraftarın beklentisini, medyayla iletişimi, kulüp temsilini, takım içerisindeki saygıyı elde edebilmeyi gerektirir. Orkun ilerleyen dönemde bunların hepsine sahip olabilir ve Beşiktaş’ı en iyi şekilde temsil edebilir ama şu anda değil. Üzerinde ne olursa olsun onun için ödenen bonservis ve maaşın baskısı varken, bununla mücadele etmeye çalışıyorken bir de kaptanlık yükünün verilmesi onu daha da baskı altına alıyor.
"BALLI ÇÖREK YABANCILARA, ÇİLE EVLATLARA"
Zor bir zamanda geldi. Onun da daha önce açıklaması var benzer şekilde. Ballı börek yabancılara, çile Beşiktaş’ın evlatlarına. Tam da öyle bir dönem. İşi kolay değil. Ancak destek olmak gerekiyor. Beşiktaş’ı şu anda düzlüğe çıkarmayı ondan daha fazla kimse isteyemez ama bunu tek başına yapması mümkün değil. Yönetimin, camianın, taraftarın, bizlerin desteği olmalı. Beşiktaş’ta sorun, hoca sorunu değil, yıllardan beri süregelen yönetim yanlışlarının devamı. Başkan da iyi niyetli, düzeltmek istiyor. Öncelikle tüm aktörleriyle Beşiktaş camiasının birlik olması şart” ifadelerini kullandı.
KADRO PLANLAMASI
Bulunduğunuz takımın hedefleri ve bütçeleri doğrultusunda ortaya çıkan oyuncu profilleri aslında bellidir. Oynatacağınız oyuna göre oyuncu seçeneklerini belirleyip karar vermeniz gerekir. Ülkede bu konu çok büyütülüyor ya da kötü niyetle ele alınıyor. Büyük bir kulüpseniz önde baskı kurarak oynamak zorundasınız. Size karşı kapanan rakiplere çözümler üretmelisiniz. Hal böyleyken gidip kontratak profiline uygun transferler yapıyorsanız ya futbolu bilmiyorsunuz ya da farklı niyetleriniz var. Ben kariyerim boyunca sadece başarılı olmak istedim ve bulunduğum kulüplere uygun profillerde oyuncular almaya çalıştım. Elbet yanıldıklarımız da olmuştur fakat yerli ya da yabancı getirdiğimiz oyuncuların çoğu büyük seviyeler yakaladı.
"BİR TEKLİF GELİRSE DÜŞÜNÜRÜZ"
Tabii ki var. Biz futbolun içinden geldik, bu iş bizim hayatımız. Her gün maç izliyoruz, analiz yapıyoruz, kendimizi yeniliyoruz. Sadece görev verilmesini bekliyoruz. Ama benim için önemli olan doğru proje. Sadece kulüp ismi değil, hedefi, planlaması, samimiyeti önemli. O doğrultuda bir teklif gelirse elbette düşünürüz. Bizim tek derdimiz çalıştığımız takımı yukarı taşımak.
"HİÇBİR ŞEYE SABIR KALMADI"
Maalesef ülkemizde hiçbir şeye sabır kalmadı. Hoca bir maç kaybediyor, ertesi gün istifa sesleri başlıyor. Oyuncu iki maç kötü oynuyor, hemen gönderelim deniyor. Oysa futbol bir süreç işi. Avrupa’da planlama 3-5 yıllık yapılır. Bizde her şey haftalık. Bu düzende istikrar beklemek mümkün değil. Altyapıdan oyuncu çıkaramazsınız, sistem oturtamazsınız, başarı da kalıcı olmaz.
"GENÇ HOCALAR DESTEKLENSİN"
Ben genç hocaları çok önemsiyorum. Hepsi yurt dışında eğitim alıyor, analiz programlarını iyi kullanıyorlar, oyuna modern bakıyorlar. Bu çok değerli. Ama bir de saha tecrübesi var, onu zamanla kazanacaklar. Oyuncu ilişkisi, kriz yönetimi, soyunma odası dengesi gibi şeyleri sadece bilgiyle değil, yaşanmışlıkla öğreniyorsun. Ben isterim ki genç hocalar da sabırla desteklensin. Onlara da hemen ‘olmuyor’ denmesin.
"ALTYAPIDAN OYUNCU ÇIKARMAZSAK..."
Türk futbolunun altyapı konusundaki sıkıntılarına da değinen tecrübeli teknik adam, “Altyapı sadece oyuncuyu yetiştirmek değil, oyuncuya sabır göstermek meselesi. Bizde 17 yaşındaki çocuk bir maç iyi oynayınca ertesi hafta hemen A takıma atılıyor. Kötü oynayınca da gözden çıkarılıyor. Avrupa’da bu süreç 3-4 yıl sürüyor. Fiziksel, mental, taktiksel olarak hazır hale getiriliyor. Bizim de bunu yapmamız lazım. Kulüplerin ekonomik olarak da artık mecburiyeti var. Altyapıdan oyuncu çıkarmazsak, bu sürdürülebilir değil” sözleriyle altyapı vizyonunu anlattı.